Efkârlandık biz de.
Sadece Türkçe'nin anlayabileceği 330 sayfa geride kaldı yine.
Okuyunca beni anlayacaksınız eminim.
Ece Hanım'la ne yazık ki ilk defa tanıştım.
Bir arkadaşımdan aldım, neymiş adı bu kadar güzel olan bu kitap diyerek arka kapağına tutundum.
Köşe yazarlığının edebiyatla buluştuğu bu noktada belki de deneyimlediğim ilk isim oldu kendisi.
Güzel bir serüveni ve anladığım kadarıyla sıkışmış kalmış özlemleri var. Hangimizin yok ki?
İçeriden konuşuyor, kıyıdan anlatıyor ve köşeden yazıyor.
İyi bir iş, belki yenisi gelir.