Okumaya doyamadığım bir kitap oldu açıkçası. Çok akıcıydı. Nihad ve Muazzez’in aşkını ve o süreci çok çok güzel işlemiş yazar. Tabi sadece çok güzel bir aşk romanı deyip geçmek bu kitap için bir hakaret olur. Gerek psikolojik tahlilleriyle gerek toplumsal tahlilleriyle dönemin Türkiye’sini o kadar güzel işlemiş ki insanlar üzerindeki yansımalarını da net bir şekilde gösteriyor bize. Özellikle Nihad’ ın bu noktalardaki isyanı çok hoşuma gitti. Adeta memleketteki mahşeri kendi benliğinde de yaşıyordu.
Sonuç olarak kitabı bitirdiğimde Nihad’ın da etkisiyle bende şu hisleri uyandırdı: Hayat güzel bir şeydir demiyorum ama çirkin de değildir; hiç değilse hayatın iç yüzünü anlamak için devam etmeye değer. Tıpkı bütün yaşadıklarına rağmen yaşama arzusunun Nihad’da baskın gelmesi gibi.