Kimi annelerin şöyle övündüklerini duyarsınız: "Benimki iki yaşında, maşallah pek akıllı; misafirliğe gezmeye gideriz, hiçbir şeyi ellemez. Yavrum öyle uslu uslu oturur." Bence bu tavır insan haklarına aykırı. Evlerimiz züccaciyeci dükkanı gibidir; özellikle misafir gelmeden önce çekmecelerden bütün bibloları kristalleri çıkarıp sehpaları donatırız. Bunlar, o yaş taki bir çocuk için inanılmaz ilginç şeylerdir, ellemek, yeni
uyarıcılarla tanışmak ister.
Baskıyla çocuğu 'ellemeyen, gözleyen/izleyen' bir insan haline getirdiğiniz zaman, büyür lisede laboratuvarda camekanın gerisinde aletleri izler, otuz yaşına gelince de her gece televizyonda Maria Mercedes'in başına gelenleri izler. Televizyonun karşısındaki koltuğa eğreti oturur; yaşama da eğreti oturur.