Gönderi

88 syf.
·
Puan vermedi
Babaya Mektup, Franz Kafka'nın çocukluğu, babası, kardeşleri, annesi ve hayatı hakkında itiraflarıdır, en çok babası hakkında. Stewan Zweig'in Bilinmeyen bir kadının Mektubu'na benzemektedir o yönüyle. Tabi durum ondan çok daha farklıdır. Çocukken otoriter olan babasının gücü karşısında çaresizliğini anlatır, güce boyun eğdiğini, ezildiğini, güçsüzlüğünü. Bunu anlatırken çoğu kişinin babasını anlatır aslında, kendi eserlerini yaratmaya çalışan ressamlar, heykeltraşlar, mühendisler gibi... Babası gözünde en ideal kişidir onun gibi olmaya çalışır her ne kadar bunu istemese. Burada Adler ve Freud'un kurumları akla gelir, kendisi de Freud 'dan etkilendiğini söylemiştir. Birey olma yolundaki en büyük ve ilk engel otoriter bir babanın olmasıdır. Kendi başına karar alamaz Kafka, kendi seçimlerini yapamaz onun her işine karışan ne yapacağını söyleyen bir babası vardır. Toplumumuzda da  bunun örneklerine çok rastlıyoruz ve babanın bu otoriter tavrı bütün hayatımızı şekillendiriyor. Kendi başımıza hareket edemiyoruz, en küçük bir şeyde bile bir kişinin onayına almadan bir şey yapamıyoruz. Yönlendirmelere açık ve dıştan deneyimli bireyler haline geliyoruz.
Babaya Mektup
Babaya MektupFranz Kafka · İndigo Kitap · 201741bin okunma
·
4 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.