Tek kelimeyle müthiş...Kitabı okurken yazarın bilincinde, bilinçaltında düşünsel bir yolculuğa çıktım sanki.Yazdığı her şeyi ruhumda, bedenimde ve tüm hücrelerimde hissettim diyebilirim..Dünyayı ve yaşamı kavramaya çalışan, varoluşsal sancılar çeken, aklın ve deliliğin sınırlarında gezinen, melankolik, çoşkulu bir kadının haykırışı...Yaşam, ölüm arzusu, aşk, cinsellik, yalnızlık, gitmek üzerine o kadar cesur, o kadar içten anlatmış ki kitabın içinde yaşarken buluyorsunuz kendinizi.
Kitabı bitirdikten sonra bir süre kendime gelemedim. Kendi ruhsal dünyamın dehlizlerine daldım arkada Léo Ferré- Avec le Temps adlı muhteşem şarkıyla. Léo Ferré kitapta bahsi geçen Monakolu müzisyen. Merak ettim ve biraz araştırdım. Avec le Temps adlı şarkıdan ve sözlerinden inanılmaz etkilendim en az kitap kadar. Şarkının sözleri kitapla inanılmaz örtüşüyor. Şarkıyı dinleyince bir geç kalınmışlık hissi çöktü üzerime. Böyle güzel şeyleri geç keşfetmenin hüznü... Bu kitabı okuduysanız bu şarkıyı dinleyin ve çevirisini lütfen okuyun.
Not: Akdeniz güzeldir :)
Şarkıdan kısa bir bölüm.
Zamanla,
Geçer, her şey geçip gider, zamanla
Unuturuz yüzü ve sesi unuturuz
Kalp daha da yenilince, gitmek dert olmaz
Aramak daha uzağı, peşini bırakmak gerekir ve bu çok iyidir
Zamanla
Keyifli dinlemeler :)
youtu.be/ZH7dG0qyzyg