Dünyanın ucundaki denizin ortasında bulunan Akatan’da yaşayan insanların hikayesi ve en önemlisi Naass’ın Unga’ya olan bağlılığı anlatılıyor.
-
Yazarın daha önce Beyaz Diş ve Martın Eden kitaplarını okumuş, Martın Eden kitabını çok sevmiştim. Bu kitabı da okumadan önce ufak bir inceleme yaptım ve okumaya başladım. Elli sayfa olmasına rağmen kimi okur kitabı anlamamış. Bence anlamamakta haklılar çünkü kitap, “her şeyi kendi tarzımda ama sizin anlayacağınız şekilde anlatacağım.” Satırlarıyla başlıyor ve neyin ne olduğu gün yüzüne çıkıyor. On dokuz sayfa boyunca olaylar önceden anlatıldığı için anlaşılması pek tabii zor oluyor. Hikaye keşke daha uzun olsaydı çünkü gayet sürükleyici ve akıcıydı. Akatan’ın reis oğlu reisi Naass’ın serüvenine şahitlik etmek ve yaşadığı mücadeleleri okumak çok keyifliydi.
-
“Sessizce oturmuş, bana bu kadar yabancı oluşuna şaşıyordum.”