Edgar Allan Poe 19. Yüzyılın ilk yarısında yaşamış, 40 yaşında hayata veda etmekle birlikte arkasında onlarca öykü ve şiir bırakmıştır. Ölümünden sonra tanınan yazarlardan olan Poe günümüz dünya edebiyatının en önemli isimlerinden sayılmaktadır.
Morgue Sokağı Cinayetleri ile tanıştığım yazar beni kitabın içine çekmeyi başardı. Öyküyü anlatmadan önce kısa bir girizgah yapan yazar bu kısımda; becerikli olma ile çözümleyici olmanın farklılıklarından bahsederek, aptallarda bile sıklıkla görülen becerinin zekilere has olmadığı fakat çözüm üretme bakımından etkili olan insanların zeki olmalarının zorunlu olduğunu anlatıyor.
Öykünün konusuna kısaca değinmek gerekirse; Morgue sokağında bir kadın ve kızının vahşice katledilmesi Paris kamuoyu tarafından ilgiyle takip edilir, anlatıcı ile gözlem gücü yüksek arkadaşı Dupin ise olayı gazeteden görürler. Bunun üzerine olay yerine giderek gözlem yapmaya ve katil hakkında bilgi toplamaya başlarlar.
İlk dedektiflik hikayesi olarak kabul edilen Morgue Sokağı Cinayetleri; başta Sherlock Holmes ve Hercule Poirot olmak üzere, dedektif karakterlerinin doğumuna ilham olmuştur.