Az önce incelemeni okumayı sonlandırdım. Elbette ikimizde biliyoruz ki ısmarlamamış bir kahve borcun var.
Kitabı didik didik etmiş, üstüne gidip o tabloyu almışsın. Bu kıskandırıcı bir şey. Tablo ise muhteşem, şampiyonlar ligi gibi, göz kamaştırıcı.
Seni de itham ettiğin o lafını esirgemeyen filozoflar kısmına alıyorum, malzemeyi alınca nasılda hepsine yürüyorsun. Eğlenceli yazımın hiç sıkmadı, bir bu kadar daha olsa sıkılmadan devam ettirebilirdim.
Laertios, Plutarkhos, Prokopius, Vergilius gibi yazarların en karistik özellikleri kaleme alırken kişilerin duygu durumlarına, kişiliklerine ve olaylar karşısındaki tepkilerini de okuruna sunmalarıdır. Bunu bir roman, anlatı, hikaye edasıyla yaptıkları için hem daha öğretici hem de daha kalıcı bir bilgi olarak okurunun akıllarına kazındırmayı sağlıyorlar.
Hayatımıza bir şekilde etki eden bu adamları hiçbir şekilde yok sayamayız. Bunların yaşamlarımızda bu kadar özgür, toplumsal ve eşit şekilde yaşamamıza sebep oldukları su götürmezdir. Tıpkı Aristoteles’in “...benzer nedenler genellikle benzer sonuçlar doğurur,” demesi ve Albert Einstein’in “aksini beklemek aptallıktır,” cümlesine katıp, neden olmazsa sonuçları göremeyeceğimiz gerçeğine esas olduğudur.
Ben incelemeni, anlatımını, Laetios’u ve geçen filozofları beğendim. Üzerlerine yürümen ve ağızlarından çıkan cümlelerini kurgu yaparak bize sunman çok eğlenceli. Karilatürler ise harika...
Bu inceleme okunur, bu kitapta okunur. Çünkü size katacak çok şeyi var.
Teşekkür ederim Ricardio.
Teşekkür ederim Laertios.
Teşekkür ederim Candan Şentuna.
Teşekkür ederim Yapıkredi Yayınları.
....