Gönderi

Oysa Alper için halledilmiş sadece bir tek mesele vardı ve belki de bu yüzden huzurluydu. O halledilmiş mesele neydi?.. Hayata karşı dayanılmaz bir bağlılığı hiçbir zaman duymamış olması mı? Belki bu, belki de kendisini çizginin ötesindeki yeriyle görebilmiş olması, buna inanması... En azından Ölümle daha önceleri de çokça burun buruna gelmiş biri olarak hayata ve dünyaya karşı yoğun bir tutkusu bulunmadığı herkesçe biliniyordu zaten. Ölümden sonrası için sürekli umutla korkuyu içiçe taşısa da, ha yata şiddetle bağlı olmayış, yükün yarısını atmak gibi geliyordu ona. Şükrediyordu böyle olduğuna. Kendi hüneri de saymıyordu. "Yaradılışım böyle, hayata ve dünyaya, bunların içindeki şeylere çok büyük sevgiler le bağlamamış beni yaradan..." diyordu. Öte yandan, ölüm sonrası için rüyalarında yaşadığı müjdeler, korkusunu azaltıp umudunu güçlendiriyordu. Buradan kendisine büyük bir destek bulmuştu. Sürekli, düş âleminde gördüğü yerleri canlandırıyordu
6 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.