Gönderi

158 syf.
10/10 puan verdi
·
10 saatte okudu
Sonesel Loto
YouTube kitap kanalımda Shakespeare'in hayatı, mutlaka okunması gereken kitapları ve kronolojik okuma sırası hakkında bilgi edinebilirsiniz: ytbe.one/rGxh2RVjmNU Bu incelemeyi sizin yorumlarınız yazdı. Daha önceden hiç yapmadığım bir şekilde bu incelemede sizle bir şans oyunu oynamak istedim. Tek yapmanız gereken 1 ile 154 arasında bir sayı söylemekti ve siz de söylediğiniz sayılarda bulunan soneyi sizi tanımasam bile sizin kişiliğinizle alakalı olacak şekilde yine sizin için incelememi sağladınız. ----------------- Soneler aslında ilk olarak İtalya'da başlıyor ama daha sonrasında bu akım İngiltere'ye falan da sıçrıyor. Mesela İtalyan Edebiyatı'ndan Petrarca ve Latin Edebiyatı'ndan da Ovidius okursanız, Shakespeare'in Soneler'inde kişileştirilen duyguları ve tezatlıklarla yakalanan Petrarcavari satırları daha iyi anlarsınız. Shakespeare bu Soneler'in çok büyük bir kısmını bir erkeğe yazıyor gibi görünse de bunu farklı bir amaçla yapmış da olabilir. Diğer geriye kalan kısmını da esmer bir kadına yazmış mesela. Az çapkın değilmiş bu Shakespeare. İncelemenin bu kısmını en azından bir bilgi bulunması ve inceleme kriterini karşılamak için yazdım, şimdi yorumlara geçip insanlar için yazdığım yorumları okuyabilirsin.
Soneler
SonelerWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20219bin okunma
··
5,3bin görüntüleme
Görkem okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim. O zaman şöyle diyelim her eseri bir başyapıt olan, soneleri günümüze, insanlara ışık tutan Shakespeare!.. Seni daima yaşatacağız! :)
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
Bu gazla ben bütün kitaplarını bitiririm yakında afdsfsd
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
41. sone "Ben kalbinden uzakken, fırsat kaçırmayarak Yaptığın şu sefahat, şu çapkınlıklar var ya: Hepsi de güzelliğin, gençliğin için bir hak, Çünkü nereye gitsen, arzu koşar oraya. Herkes seni kazanmak ister cömertsin diye; Sen âfet bir güzelsin: sevaptır güzel sevmek. Kadın karar vermişse ağına düşürmeye, Anasından doğmuş mu ondan kaçacak erkek? Ah, yine de kalbinden kovmazsın belki beni; Güzelliğini, hoppa gençliğini kınarsın. Onlar sefahatte de bırakmazlar peşini: Zorlanırsın ve çifte ihanete kalkarsın Güzelliğinle çekip aldığın kadına da, O güzellikle beni aldatarak sana da." Kapak fotoğrafınızdaki adam gibi hissettiğim olur benim de bazen, olabildiğine yalnız olabildiğine isyankar kendi kabuğuna karşı. Ama Samet, zaten önemli olan da bu değil mi. İçimizdeki diğer benliğimizin yaptığı sefahat, yaptığı çapkınlıklar olmasa bizim diğer esas benliğimiz oluşmazdı zaten. Nereye gitse arzunun oraya koştuğu başka bir benliğimiz var bizim. O adam da belki arzuların, sevginin, tutkunun bu kadar içinin boşaltıldığı bir dünyada yalnız kalmanın acısını çeken bir adamdı. Bizler de öyle değil miyiz işte? Gördüğümüz her güzelliğe ne kadar kolay aldanabiliyoruz.
1 sonraki yanıtı göster
Özgürce okurunun profil resmi
25 yaşıma giriyorum merak ediyorum ve 25. 😊
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
25. sone "Yıldızların gözdesi olanlar övünsünler İkballe, iktidarla, alımlı ünvanlarla; Kader vermediyse de bana böyle bir zafer. Mutluyum en saydığım beklenmedik şanlarla. Hükümdar gözdeleri ne güzel yaprak açar; Güneşteki kadife çiçeğidirler ancak: İçlerinde gömülü kalır kibirler, şanlar, Çünkü kaş çatıldı mı her görkem yok olacak. Savaşlarda gücüyle ün salan bir kahraman Bin zafer kazansa da düşmeyegörsün bir kez, Adı silinir şeref defterinden o zaman, Mertlik destanı artık anılarda süremez. Ben sevdim, sevildim ya; hepten mutlu yaşarım; Yoldan çıkartılamam, ne de yoldan şaşarım." Bence bu sone senin kişiliğine çok iyi uydu Nurdan. Çünkü benim tanıdığım Nurdan'da bir gösteriş ya da iktidarla, alımlı ünvanlarla kirlenmişlik yoktu, muhtemelen bundan sonra da olmaz. Mutlusun çünkü en saydığın beklenmedik şanlarla. Seni Cumhuriyetsever bir Müslüman olarak tanıdım ve mutlusun bu beklenmedik şanınla. Ne kadar da beklenmedik oldu bu ikilinin birleşmesi çoğu insanımız için değil mi? Çünkü kaşlarımızı çatıyoruz bu kelimelerin yan yana birleşmesini görünce. Sanki kesinkes birleşemez diyoruz ama yeter ki sevmeye devam et, zaten senin yoldan çıkartılamayacağını ve yolundan da şaşmayacağını çok iyi bilen bir Oğuz olarak diyorum bunları. Var ol.
1 sonraki yanıtı göster
Deniz okurunun profil resmi
Geçmişimizi bilelim, dünyada neler olduğundan bir ders çıkararak üzerine yeni bir gelecek kuralım ve insanlara neyin doğru ve neyin yanlış olduğunu bizler öğretelim. Değerli yorumlarınız için teşekkür ederim🖐️
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
Geçmişi bilmeden geleceğimizi bilemeyiz. Şimdiki zaman köprüsünde 3 zaman dilimini de birlikte yaşıyoruz. Şu an size yazdığım anda bile ilk cümlem geçmişte kaldı bir dahaki cümlem geleceğimdeki şimdiki zamanda yazacağım cümle olacak. İnsanlara neyin doğru, neyin yanlış olduğunu öğretmek her zaman için en zor şey olsa da sanatın gücünü kullanmaya devam edelim ve onunla birlikte ışıldayalım.
Graces okurunun profil resmi
Yorumunuz için çok teşekkürler sevgili Oğuz. 1k'nın en keyifli incelemesi oldu :) Geleneksel
Oğuz Aktürk
Oğuz Aktürk
sonelerle/rubailerle/şiirlerle yorumluyorum organizasyonuna dönüşmesi dileğiyle, sevgiler :)
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
Ben teşekkür ederim Graces, bir tanesini daha kaldıramam sanırım. :) Başka arkadaşlar da yapmak isterse neden olmasın tabii ki?
B☆ okurunun profil resmi
29
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
29. sone "Düşünce insanların ve kaderin gözünden Aforozlular gibi, yapayalnız ağlarım; İrkilir sağır gökler çığlıklarım yüzünden, Bahtıma lanet okur, yüreğimi dağlarım; Talihi yaver giden herkese gıpta eder, Şu denli güzel olsam, dostlarım olsa derim; Şunda sanata, bunda dehâya içim gider, Oysa solda sıfırdır yapmak istediklerim; Kendimden iğrenirken aklım sana doğrulup Gönlüm kara dünyayı gerilerde bırakır, Gün doğarken yükselen bir tarla kuşu olup Cennet kapılarında kutsal ezgiler şakır; Öyle bir servettir ki sevgini anmak bile? Sultanlarla yer değiş deseler de nafile." Zeki Müren'den ve Ahmed Arif'in sözlerinden iletiler paylaşmışsınız geçmişte. Bir de en çok okuduğunuz yazarlar arasında da Zweig ve Dostoyevski var, ne güzel. Bu insanlar da belki insanların ve kaderin gözünden düşmüş olduklarını hissediyorlardı. Zaten biz de bu yazarların kaderleriyle tanışarak kendi kaderimizi gözden geçirmez miyiz Baha? Bahtına lanet okuyan bir Shakespeare ve Baha isminin baht kelimesiyle bu kadar yakın olması, belki de kendimizi unutup bir amaca ya da seveceğimiz bir insana doğru yönelmemiz gerektiğini söylüyor. Bahtın açık olsun ve sevgisini anacağın kişiyi bulduğun zaman başka hiçbir servette gözün olmasın.
Büşra okurunun profil resmi
Katılıyorum kendi duygu düşüncelerini okumak anlaşıldığını hissetmek muazzam bir his olmakla beraber cahilliğini görmek telafi etme çabasına girmek,Eflatun da dediği gibi sonu olmayan tek arzu öğremek.Bize bu arzuyu yaşattığı için bazen kitaplara ne kadar değer versek az gibi geliyor bu arzuyu besleyici faaliyetlerinzden dolayıda da ayrıca teşekkür etmiş olalım. 🤗
Asiye Aksak okurunun profil resmi
Doğum günümden ötürü 6 diyorum. Kişilik özelliğime hayal gücün çok geniş deme nolur ✋ lütfen , biraz daha yaratıcı😂
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
6. sone "Ne yap yap, kurban gitme kışın zalim eline: Özün arıtılmadan, yaz’ı almasın senden; Bir şişeye bal akıt, bir yere bir hazine Sun güzel hâzinenden, kendin sona ermeden. Bu iş haram değildir, tefecilik de değil: Sevinç verir gönüllü borç ödeyenlerine - Görevin bir başka ‘sen’ yaratmaktır, bunu bil; İşte on kat mutluluk: on gelir bir yerine. On kat büyük bir görkem doğar gür benliğinden Ortaya senin eşin on tane sen çıkar da, Ölüm, eli böğründe kalırdı göçünce sen - Bırakırdı, yaşardın gelecek kuşaklarda. Vazgeç inattan: Öyle güzelsin ki, olmasın Ecel senin fatihin, solucanlar mirasçın." Sanki beni tanımıyorsun da yaratıcı ol diyorsun bir de Asiye :D Bak sana diyor Shakespeare, görevin başka bir sen yaratmakmış. Hani İstanbul Okuma Grubu'yla toplaşıp okuduğumuz kitapları konuşuyorduk ya, işte aslında o buluşmalarla da görevimizi bir başka "sen" yaratmaktı. Sen de mesela benim Yılanların Öcü kitabı buluşmasında yılanın mitlerdeki yerini anlatmamdan ve zehir ile panzehiri bir arada bulundurmasını söylememden sonra buna hak verdiğini ve bu bakış açısının ilginç bir bakış açısı olduğunu söylemiştin. İşte bu on kat mutluluk veriyor insana, çünkü insanın dinlendiğini bilmesi hem dinlendiğini bilmesi anlamına geliyor hem de dinleniyor. Dinlenmenin iki anlamlı olması ne güzel.
2 sonraki yanıtı göster
Lady Darbanwille okurunun profil resmi
Yaa ben de kitabı okumuştum ve çok beğenmiştim,sıra gelir mi bilmiyorum ama 8 desem ben de olur mu?😇
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
8. sone "Sen ki müziksin, müzik dinlerken hüznün niye? Tatlılar kavga etmez; sevinç, sevinçle coşar. Sana zevk vermeyene katlanırsın ne diye? Can sıkanı bağrına basmakta ne anlam var? Birbirine eş olan hoş seslerin uyumu Yine de kulağına sıkıntı mı veriyor? Bil ki ahengin sana tatlı bir sitemi bu: “Parçalan dinleyip tümü unuttun,’’ diyor. Dinle, iyi bir koca gibi, tek bir tel nasıl Yaratırsa eşiyle birlikte hoş bir ezgi, Baba, çocuk ve mutlu ana, yapıyor fasıl: Kulakları okşuyor tek bir sesin ahengi. O sözsüz şarkı sanki tek bir ağızdan sana “Değerin olmaz,” diyor, “yaşarsan tek başına.” İyiliğe inanıyorsunuz, sadece iyiliğe. Dünyadaki mantık hatalarını düzeltmek istiyorsunuz, mümkün müdür bu peki? Öncelikle bize zevk vermeyene katlanmayı öğrenmemiz gerekir bence. Bunun için de bizi iyi hissettirecek insanlarla beraber olmamız gerekiyor sanki. Çünkü tek başına yaşarsak varlığımızın bir değeri olmayabilir ve kaybolup gidebiliriz hiçliğimizde. Belki hayvanlara beslediğimiz karşılıksız iyiliğe inanmak lazım o zaman. Onlar bize hiçbir zarar düşüncesi beslemez mesela. Onlarla ve doğayla birlikte bir baba, çocuk ve Toprak Ana olabilmeyi öğrenmemiz gerekir belki de. Çünkü insanların doğasında gördük ki, kötülük hakim bu doğada. Sadece iyiliğe inanmak ama insanların iyiliğinden de gün geçtikçe ümidini kesmek arasında kalmış gibisiniz. Zor bir hayatta yaşıyoruz, mantık hatalarını düzeltemeyeceğimiz çünkü mantığı bizim belirlemediğimiz bir hayatta yaşıyoruz. Hepimize kolay gelsin.
1 sonraki yanıtı göster
meltem şen okurunun profil resmi
Bugünlük hizmet sona erse de ben sıramı alıyim: 112 :D
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
112. sone "Sevginle acımanla, utançtan kurtulurum, Rezaletin alnıma vurduğu damga biter; Arkamdan iyi, kötü demişler, ne umurum? Sen kötülüğü ört de iyiliği öv, yeter. Benim tüm dünyam sensin: ancak senin dilinden Duymağa can atarım övgümü ve yergimi; Senden başka kimsem yok, sırf seni dinlerim ben, Bir sen değiştirirsin doğru yanlış bilgimi. En derin uçurumun dibine fırlatırım Varlığıma kaygılar veren her yaban sesi; Kim kınasa kim övse yılan gibi sağırım. Bak, dinle, nasıl hiçe sayıyorum herkesi; Canevime kuruldun, hem de ne kadar güçlü; Bence dünyada senden başka her varlık ölü." Senin kitaplarla olan muhabbetine benzettim bunu Meltem. Hani kitaplara incelemeler yazıp şiirsel dillerini oldukça başarılı açığa çıkarabiliyorsun ya, hah işte, sen bunları içinden geldiğince başardığını düşündüğün zaman arkandan iyi, kötü, şöyle ya da böyle demişler ne umurunda olur ki? Kitapların bize söylemek istediklerini dinledikten sonra insanlardan bize yansıyan ve kaygılar veren sesleri de duymamaya alışırız. Nasıl hiçe sayarız onların çabalarını ama... Onların dilinden kendi dilimize övgüler ve yergiler kattıkça bence Sisifos Söyleni kitabını da diğer kitapların bulunduğu canevimize katıp, ne kadar güçlü olduğunu anlayabiliriz bence :D
1 sonraki yanıtı göster
413 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.