Gönderi

Sunulan her şey,onu sunanın öyle ya da böyle özveride bulunmasını gerektirir ve mutluluğu artıran kısım da bu özverinin bilincinde olunmasıdır. Hiçbir çaba ve özveri gerektirmeyen armağanlar bu bakımdan değersizdir. Büyük hümanist Abraham Maslow ile küçük oğlu çileği çok severdi. Eşi ve annesi kahvaltıda onları çilekle şımartırdı; Maslow bana öyküsünü şöyle anlatmıştı: “Oğlum çocuk gibi sabırsız,tez canlı,keyif çatmaktan ve neşesini doya doya yaşamaktan acizdi;tabağını hemen bitirir ve sonra iştahla,halen dolu olan benimkine bakardı. Ben her seferinde çileklerimi ona verirdim.” Öyküsünü şöyle bitirmişti Maslow : “O çileklerin onun ağzında benimkilerden daha lezzetli hale geldiğini hatırlıyorum... Z. Bauman
·
4 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.