Gerçek kaygısıyla yazan hikayecilerimizin belli başlılarından biri İlhan Tarus’tur. Onun bugüne kadar bir tek kitabı çıktı: Doktor Monro’nun Mektubu, (1938)
(...) Hikayecinin sanat aynasında gördüklerimiz şu:
İnsanlar dört duvar içindedirler: kanlarının, içgüdülerinin, çevrelerinin, geleneklerinin, anılarının dört duvarı içinde. İnsanlar iyiyi de kötüyü de kanlarında taşırlar. Kanın etkisini çevre azalttığı gibi arttırabilir de. Uygarlık yolunda dev adımlarıyla ilerlerken, bir de bakarsınız, insanlık ortaçağın karanlıklarına, ilkçağların barbarlıklarına gömülüvermiş.