Gönderi

Seküler yaşamın yüce bir biçimi olarak şövalyelik kavramı etik bir ideal suretine bürünen bir estetik ideal diye tanımlanabilir. Kahramanca hayaller ve romantik duygusallık onun temelini oluşturur. Ancak ortaçağ düşüncesi soylu yaşamın dinden bağımsız ideal biçimlerine izin vermiyordu. Bu nedenle dindarlık ve erdem şövalyece yaşamın özünü oluşturmak zorundaydı. Ne var ki şövalyelik bu etik işlevinden hep yoksun kalacaktır. Dünyevi kökeni onu aşağı çekmiştir. Çünkü şövalyelik fikrinin kaynağı güzelliğe talip olan gururdur ve stilize edilip yüceltilen gurur soylu hayatın kutbu olan şeref kavramının doğmasına yol açmıştır. Şeref duygusu, der Burckhardt, bencillikle vicdanın bu garip kanşımı "birçok kötülükle el ele yürüyebilir ve aşırı yanılgılara gebedir; fakat yine de insanda saf ve soylu kalmış her şey ondan destek alarak yeni güçlerle donanabilir."
·
12 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.