Gönderi

240 syf.
10/10 puan verdi
Böyle bir insanın hayatında hiçbir sürpriz olamazdı beyler. Yaşamak, onun için sadece, tahminlerinin doğru çıkışını idrak etmek demekti. " Anlat bakalım küçük adam" der gibiydiler. "Sen bana müfredat programına dair bir şeyler anlatıyorsun ama ben senin sesinden, sözlerinden nasıl bir adam olduğunu, hangi semtte oturduğunu, katip Çelebi yi, turuncu rengi, fasulye pilakisini, nargileyi sevip sevmediğini, kahveyi orta şekerli mi yoksa sade mi içtiğini anlayabilirim. " Evet, çocuk kafamın onun hakkındaki ilk teşhisi işte bu oldu. Burada şöyle bir sual akla gelebilir: peki madem ki Atatürk her baktığı insanin ciğerini dahi okuyordu, nasıl olup da etrafını saran mideci dalkavukların ikiyüzlülüğü nü anlayamıyordu.? Bu sorunun cevabı zihnimi sonraları da bir hayli Kurcalayıp durmuştur. Bana kalırsa, Atatürk, hiçbir zaman onların oyununa kanmış değildi. Bence, onlara bile bile yüz vermesinin tek sebebi, evet tek sebebi... sadece biraz gülüp eğlenmek ihtiyacından ileri geliyordu. Zira dünyada hiçbir şey, karşısındakini kandırdığını sanan bir budalanın sevinci kadar komik değildir.
Şişhane’ye Yağmur Yağıyordu - Ayışığında "Çalışkur"
Şişhane’ye Yağmur Yağıyordu - Ayışığında "Çalışkur"Haldun Taner · Bilgi Yayınevi · 2013100 okunma
·
64 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.