Gönderi

240 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
!Spoiler içermektedir!Kitabı başladığım anda acaba ne olacak, acaba nasıl bir hikaye, acaba karakterlerin başına neler gelecek..Hep bir merakla okudum ve bitirdim. Toptaş'ın ne anlatmak istediğini son sayfada anlayabildim.Romandaki herkes gibiydim ben de..Meraklı,duyarsız,yozlaşmış.. Kitabı okuma sürecim boyunca Güldiyar'ın babasına yemek götürdüğü gün başına ne geldiğini,neden gözyaşlarının taşa dönüştüğünü,Hüseyin'in nerde olduğunu,neden kaybolduğunu,geri dönüp dönmeyeceğini merak ettim.Aslında Toptaş'da tam olarak bunu anlatmak istiyor.İnsanlar olarak hepimiz başkalarının acısını,dertlerini,hastalığını, başkasına yapılan zulmü, adeletsizliği bizde yaşanmayan savaşları sadece merak ediyoruz.İzliyoruz.En acısıda bu kısım..Belki biraz üzülüyoruz ama devam ediyoruz izlemeye..Roman da Dursun ve Emine karakterleri de kültürümüzdeki komşuculuğun bir örneğini çok güzel betimlemektedir.Bizim kültürümüzde kötü günde,darda kalındığında yardıma koşma vardır.En yakın dostunla yediğin içtiğin ayrı gitmezken birden düşman olma vardır.Keşke sadece kötü günde barışma olmasa da değerli olan insanların değeri iyi günde de bilinse..Dursun kitabın sonunda kendi vicdanını Muzaffer'in dibine yerleşerek biraz olsun rahatlattı. Toptaş bir kez daha o güzel diliyle HAT edebiyatıyla bize iç muhasebesi,vicdan sorgulaması yaptırdı..Kalbimde Güldiyar'ın hüznüyle,Hüseyin'in bilinmezliğiyle tüm yozlaşmışlıklarımıza rağmen toplum olarak daha duyarlı olabilmek dileğiyle..
Beni Kör Kuyularda
Beni Kör KuyulardaHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 202010,3bin okunma
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.