Çoğu insan büyük çaresizlikler, sıkıcı gündelik alışkanlıklar, mecburi eylemler içinde hatta sadece yaşıyor olmak için yaşarlar. Hayatlarında hiçbir yenilik, farkındalık, değişim veya bir gelişim söz konusu değildir. Hiçbir zaman düşünmezler; neden varım , yaşadığım bu hayat ne için, neden bir insanım - veyahut neden bir Martıyım? :). Çünkü çoğu zaman bu düşünce yapısına sahip olanlar, yaşamın sırrına erişilemeyeceğini, dünyaya yaşamsal faaliyetlerin devamı için yemek ve olabildiğince çok yaşamak için geldiğimizi düşünürler. Ama hayır insan hayatı - hatta bazen bir martı hayatı- bu kadar basite indirgenemez. Yaşamın anlamını, daha yüce bir amacını bulmak ve ona ulaşmaya çalışmak kadar kutsal bir çaba düşünülebilir mi? Bazen içimizden cesur kimseler çıkar, bu düzenin böyle gitmeyeceğini, bir değişimin zaruri olduğunu, düşüncelerimize ve bedenimize vurulan zincirleri çözmemiz gerektiğini söyler. Peki bu durumda tekdüzeliğin bayağı kölesi halinde bulunanlar ne der? Ya deli olmakla , ya şeytan olmakla- ya da Tanrı olmakla- suçlar karşısındakini. Ama o cesur kimseler yılmaz, vazgeçmezler daima yüksek hayaller peşindedirler çünkü bilirler ki "En yüksek uçan martı, en uzağı görendir." *** Evet, bu 5 bölümlük kısa öyküde Martı Jonathan adlı bir martının sürü içerisindeki sıradan bir martı olmayı kabullenmemesi; öğrenmeyi , yeniliği ve değişimi kendine en kutsal amaç edinerek, sorgulamayı , gelenekseli , tüm dayatmaları reddetmesini anlatıyor sevgili yazar. Başlangıçta çocuklar için yazılmış bir fabl örneği gibi gelse de ilerledikçe ve özünü keşfetmeye başladıkça tüm kişisel gelişim kitaplarının üzerine çıkabilecek nitelikte bir eser olduğunu fark ediyoruz. Yazarın başka eserini okumadım, var mı onu da bilmiyorum fakat yerinde olsaydım ve böyle bir kitaba sahip olsaydım başka hiçbir eser yazma gereksinimi duymazdım çünkü bilirdim ki nicelerinin gönlünde yer edinecek bir yapıttır kendisi. Kitabı okurken - belki alakasız gelecek size- Ölü Ozanlar Derneği adlı filmindeki Mr. Keating karakteri durmadan kendini anımsattı. O da Jonathan gibi diğerlerinden farklıydı ve bu onu diğerlerinden ayıran nadide özelliğiydi. Hatta kendisinin şu sözü ikisi arasındaki ilişkiyi daha da çok ortaya çıkardı: "Yol ormanda ikiye ayrılıyordu; ve en az kullanılanı seçtim. Ve bu seçim büyük fark yarattı." *** Kitap hakkında fikirlerimi genel toparlamam gerekirse çok kaliteli, az ve öz, okuma serüveni zevkli bir eserdi. Birçok kişisel gelişim kitabına taş çıkartacak değerdeydi. Olumsuz yorumlara pek anlam veremedim doğrusu. Kendini farklı hisseden ve yapılan tüm dayatmalardan sıkılanlara şiddetle tavsiye ederim.

Martı Jonathan LivingstonRichard Bach · Epsilon Yayınları · 201167,6bin okunma

··

222 görüntüleme

Bu yorum görüntülenemiyor

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

sevim