Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

240 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
26 saatte okudu
HEİDİ, ÖMERCİK VE AYŞECİK EL ELE SANSÜRE
"Düşünce ve yazıda özgür olmak isterim, dünya davranışımızı yeterince sınırlıyor." Wolfgang Van Goethe ______ Osman Şahin'in okuduğum ikinci kitabı oldu. İlki otobiyografik öğelerin ağırlıkta olduğu Kolları Bağlı Doğanlar kitabıydı. Selam Ateşleri- Ay Bazen Mavidir kitabında birbirine yer yer tema, konu veya ele alınan duygu
Selam Ateşleri - Ay Bazen Mavidir
Selam Ateşleri - Ay Bazen MavidirOsman Şahin · Can Yayınları · 201755 okunma
··
3.383 görüntüleme
Sultannn okurunun profil resmi
Ellerine sağlık. Çok güzel noktalara değinmişsin. Özellikle kamu spotları muhteşem. Yazarı hala anlamadan okuyanlar var. Yazar basbas bağırıyor, kırsal kesimde bunlar oluyor diye. Ama hassas bünyelere ağır geldi sanırım gerçekleri okumak. Biz her ne kadar kulaklarımızı tıkayıp, gözlerimizi kapatsak da yazılanlar hep yaşandı ve yaşanıyor. Gazetelerin üçüncü sayfaları bu tür haberlerle dolu. Osman Şahin'in özellikle bu kitabını okuyup inceleme yazarak, yazara karşı bir düşmanlık oluşturmaya çalışanları anlayamıyorum. Yazarın tek kitabı bu değil, tanımayanlara ön yargı oluşturuyor bu tür incelemeler. Umarım yazarı bir kitap üzerinden değerlendirmezler. Bu güzel ve değerli inceleme için teşekkür ederim.
Kaan okurunun profil resmi
Teşekkür ederim. Begenmenize sevindim. Dediklerinize katılıyorum. Yazara karşı düşmanlık yaratmak için inceleme yazanları ben çok iyi anlıyorum. Yani ne niyetle ne amaçla bunu yaptıklarını büyük ölçüde görüyorum. Nitekim bunu görmek için üst düzey birikime gerek yok. Bununla birlikte daha önce de benzer olaylar oldu bu sitede. O zaman da konu Elif Şafak'ın Mahrem kitabıydi. Ona da pedofili var dediler birebir aynı şekilde ve aynı kişiler. Elif Şafak mimli ve sevilmeyen bir isim olduğu için tepki çok daha şiddetli olmuştu. Öncesinde de malum Zümrüt Apartmanı olayı olmuştu. İnsanların öfke hat safhada, sağduyu sıfır seviyesinde. Mahrem kitabını o esnada okudum. Lanse edildiği gibi bir durum söz konusu değildi. Onda da mağdurun psikolojisi anlatılmış. Ve bu arada kitap edebi açıdan kötüydü ama bu konumuz değil. Sonuç olarak görüyorum ki aradan geçen iki senede ne linç ettirenler ne de linç edenler değişmiş. Aynı tas aynı hamam devam. Anlıyorum aslında ama kesinlikle katılmıyorum. Ben de çocukları seviyorum, zaten kim sevmez. Ben bilmiyor muyum duygusala bağlayarak öfke ve hincimi bosaltmayi, eskiden çok bosalttim. Hatta bir kişinin sözüm ona Zümrüt Apartmanı'ni sıcağı sıcağına konuşturarak özgür tartışma ortamı yaratma çabasına ben de yorum yapmıştım. Yaparken aklımda oldukça fazla ve ciddi tereddutlerim vardı. Ama temkinli şekilde yorum yaptım. Buna rağmen yazarın abarttigini ve bir tık asagida olmak üzere genel kanıya destek vermiştim. Lakin tereddütlerim kısa sürede doğru çıktı ve yine ileti sahibi kişi tarafından ertesi gün bu sefer Elif Şafak, Ayşe Kulin gibi isimler için de linç başlatıldı. Hatta birisi hatırlıyorum tek tek Mahrem kitabına yapılan incelemelere yorumlar yazmıştı. Ben yaptığım hatayi fark ettim. Zaten yasak, sansure karşıydim, bu konuda daha kararlı olmama neden oldu bu durum. Sonuç olarak o süreçte primini yapan yaptı, öfkesini bosaltan boşalttı. Lincini yapan yaptı. İki sene geçti, yine aynı şeyler oldu. Yine aynı kişiler primini yaptı, aynı kişiler öfkesini boşalttı, lincini yaptı. Halbuki ben de yazarı tanimamama rağmen kısa bir araştırmayla adamın gayet iyi biri olduğunu en azından çocuk istismarı yapan biri olamayacağını anladım. Ayrıca yazar hem insani açıdan hem de edebi açıdan çok hoşuma gitti, kanım ısındı. Böyle olunca adama denilen "sapik" "kansiz" gibi nitelemeler ve buna destek vermeler, farklı sosyal medyalarda aynı kişilerce benzer linç ettirmelerin devam ediyor olması benim de kanıma dokundu. Bir de bunları sözüm ona çocuklar için yapıyorlar. Hani cidden kendileri böyle düşünüyorlardir, yani büyük çoğunluğu ama bu yanlış olduğunu değiştirmiyor. Bir de böyle şeyler yaparak çocuklara yardım ettiğini söyleyenler var. Ben artık suna ikna oldum ki, yardımın da bir etiği olmalıdır. Çocuklara yardım edilecek diye yaşlılar linç edilmemeli; yaşlılar yardım görecek diye gençlere zarar verilmemeli vesaire. Eğer yardım böyle olacaksa öyle yardım olmaz olsun. Buyursun, linç etsinler beni. Bir de bir şey diyeyim size, hayat güce dayanır. Sosyal medyanın da gücü takipçi sayısı vesaire yani popülerlilikten geçiyor. Kişinin otokontrolu yoksa, gerçek bir hayatı yoksa, özeleştiri yapabilme yetisi zayıfsa gücün altında ezilir veya güç sarhosluğu yaşar. Bir süre sonra hayal aleminde yaşamaya başlayabilir. Bu alemin de kralı, Peygamberi hatta Tanrısı olur. Bununla birlikte, popülerlik insanları etkiler. Kendimden biliyorum. Daha yakın zamana kadar daha çok etkili olurdu üzerimde, mesela Twitter'da popüler biri mi, o zaman dediklerinde doğru olma ihtimali daha yüksek gibi gelirdi. Neyse zaman içinde üzerimdeki etkiyi oldukça azalttım ama sıfıra indiremedim. Nitekim bu, bence imkansız. Bunu, eminim sosyal medyada çoğu insan yaşıyor, farkında olsun veya olmasın. Ancak olabildiğince özeleştiri yapabilmeliyiz, duygusalliga kapilmamaliyiz. Aklı selimden ve akıldan yana tutum takinmaliyiz. Bilhassa sosyal medyada oldukça şüpheci olmaliyiz. Geçen gün izlediğim bir belgeselde bir araştırmaya göre sosyal medyalarda dolaşan haberlerin yüzde 60-70'inin yalan olduğunu söylemişlerdi. Neyse, uzattım. Tekrardan teşekkür ederim.
1 sonraki yanıtı göster
Melike okurunun profil resmi
Kitabı okumadım fakat kitaptan bolca alıntı okuma fırsatım oldu. İncelemelerini de okudum. Kitabın puanına ve karşıt bir incelemedeki 400 küsür beğeniye bakılınca çoğunlukça beğenilmediği hatta iğrenç bulunduğu malum. Zira bu yönde bolca yorum var. "Duymak istemiyorum, tahammül edemiyorum" ları bir yere kadar anlayabiliyorum. Bazılarının naifliğe varan hassasiyetleri, bazılarının "içimizdeki şeytanı uyandırmayın" çığlıkları, ve malesef bazılarının da "bu kadar ayrıntılı şekilde insanlar bilgilenirse, biz afişe oluruz, rahat rahat at koşturamayız" korkusu var. Üzgünüm ama bazı şeyleri görmek ve bilmek istemeyişimiz onları yok etmiyor. "Ben dayanamıyorum. Yüreğim kaldırmıyor." diyecekler. Kurbanların da yüreği kaldırmıyor. Onlar da dayanamıyor. Kimse böyle iğrençlikler olsun istemiyor. Ama oluyor. Böyle insanlar var. Olmasın istiyoruz ama var. Varsa da biz bilmeyelim. Peki ya kurbanlar? Dizilerde keklik avlar gibi adam vuran kabadayılar hiç tepki çekmiyor. Rating rekorları kırıyorlar, kral gibi saygı duyuluyor bunlara. Bunlar hiç hassasiyet oluşturmuyor insanlarda. Çünkü matah bir şeymiş gibi, saygı duyulası insanmış gibi servis ediliyor. Ama bir kitapta, tüm dünyada büyük bir insanlık utancı olan pedofili ayrıntılı bir şekilde anlatılınca, üstelik de kötü bir şey olduğu ve çok kötü sonuçları olacağı ikazıyla birlikte yazıldığında, kurbanın ve failin düştüğü durumun vehameti ile belki bir caydırıcılık oluşturur ümidiyle, o tarz uyarıcılarla birlikte sunulmasına rağmen yazar linç ediliyor. Pedofili tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de var. Bu bir insanlık suçudur. Lanetlenmesi gereken insanları bu konuda uyarıp farkındalık yaratmaya uğraşan yazarlar değildir, pedofillerdir. Böyle yaparak kurbanı değil, pedofilleri koruduklarının farkındalar mı acaba? Gerçi tacize uğrayan kadının suçlandığı, tecavüzcünün hem adalet karşısında, hem de toplum nezdinde aklandığı bir dünyada, yazdıklarım fazla ütopik oldu sanırım. Bu arada kitaptaki tek hikaye bu değil biliyorum. İncelemenizde bahsettiğiniz her hikaye ayrı ayrı yoruma ve tartışmaya değer konular. Ama devam etmek istemiyorum. Zira yeterince uzattım ve benim bile kafam bulandı. Daha fazla toparlayamayacağım. Kusura bakmayın. Elinize sağlık. Kitapla ilgili okuduğum en güzel inceleme sizinki oldu.
Kaan okurunun profil resmi
Teşekkür ederim. Beğenmenize sevindim. Kitapta, en ufak bir ozendirme yok. Zira bu kitap saygın bir ödül de almış. Tabi, bu da kıstas değil diyen çıkar, bir noktaya kadar anlayabilirim. Defalarca da basılmış. Şimdi bu kitabı okuyup ondan sonra ödül vermeyi layık görenler, basanlar tecavüze, çocuk istismarina ozendirmeye rastlamamışlar ama kitabı okumayıp yazara hakaret edenler ve kendisine türlü türlü ithamlarda bulunanlar rastlamış ve kesinkes eminler. Garip gerçekten. Kitabı tavsiye ediyorum. Okursaniz ve yazarsanız incelemenizi zevkle okuyacağım.
5 sonraki yanıtı göster
Semih Doğan okurunun profil resmi
Açıkçası sabahtan beri bir bu incelemeyi bir Oğuz’un incelemesini okuyup durdum. Hatta yorumlara kadar her yazılanı tek tek okudum. Bir fikir beyan etmek eseri okumadan çok zordu. Oğuz’un yazdıklarını ilk okuduğumda bayağı rahatsızlık duymuştum. Tıpkı onun gibi, ne gerek var bunca ayrıntıya diye düşündüm. Kısa birkaç cümleyle ayrıntıya girilmeden geçiştirilebilirdi dedim. Eyvallah, toplumcu gerçekçilik, anlıyorum ama bir noktaya kadar gerçekçilik beni ikna ediyor ancak. İlla toplumcu gerçekçiliği sonuna kadar göstereceğiz diye çocuklara yönelik istismarları en ince ayrıntısına kadar anlatmaya gerek yok diye düşündüm. Zira bir noktadan sonra özendirici etkisi olabilir. Senin yazdıklarını okuduktan sonra da tam bir çıkmaza girdim. Eğer yazar çocuk istismarını özendirmek amacıyla bir şeyler yazmışsa, bu toplumcu gerçekçilik olmaktan çıkar ve yasalar karşısında suç teşkil eder. Cezalandırılması gerekir. Fakat öyküde yazılanlar -ki Oğuz’un ve senin yazdıklarından çıkardıklarıma göre- çocuk istismarını özendirmek amacıyla yazılmamış ve şehvet duygusuyla kaleme alınmamış. Aziz Nesin de Surname isimli eserinde bir erkek çocuğuna tecavüz ettikten sonra korkusundan çocuğu öldüren bir adamın öyküsünü anlatmıştı. Kitabın konusu ise tecavüz veya çocuk istismarı değil, ölüm cezası (idam) idi. Bu durumda Aziz Nesin’in amacının tecavüz özendirmesi veya çocuk istismarı olduğunu söylemek art niyetli bir yorum olur. Sadece rahatsızlık duymak, sansürün uygulanması için yeterli sebep değildir. Yazarın amacına ve öykünün bütününde verilen mesaja bakmak gerekir. Her ikinizin de düşüncesine elbette saygı duyuyorum. Benim yorumum da bu şekilde :) Elinize sağlık.
Kaan okurunun profil resmi
Teşekkür ederim Semih yorumun için :) Açıkçası ben bu hikâyeden çocuk istismarina özendirici bir şey çıkacağına yüzde 1 bile ihtimal vermiyorum. Dediğin gibi insanlar rahatsızlık duyuyor diye kitap kaldırılamaz veya içinden hikayelere sansür uygulanamaz. Nitekim uygulandığı örneklerine incelemede yer verdim. Yasak daha çok yasağı doğurur, durmaz yerinde. Aynı zamanda cezbeder. Son olarak kitabı tavsiye ederim. Okuduğun vakit yapacağın incelemeyi sabırsızlıkla bekliyorum ve okuman sonucunda fikrin ne olursa olsun saygı duyarım. Tekrardan teşekkür ederim fikirlerini paylaştığın için :)
Adem okurunun profil resmi
Hapse atıp, sürgüne yollayıp, erken emekli edip baş edemedikleri, sindiremedikleri, susturamadıkları bu değerli yazarları üç beş tane muhafakar temelli çakma modernistin kötü niyetle başlattığı linç mi sarsacak? Hiç sanmıyorum.. ellerinden geleni esirgemesinler.
Ömer okurunun profil resmi
"Bir kitabın yakılması, bir düşünce uğruna hapse atılmak, her zaman cahil bir kuşağın çağın dahilerine ödediği vergi oldu." Şu söz her şeyi özetler nitelikte. Kendini hür düşünceli gören insanların sansürcü olması ve bunu linç ettirme yoluyla yapması(yüzde 99 haksız yere) artık midemi bulandırır oldu. Emeğine sağlık.
Kaan okurunun profil resmi
Al benden de o kadar. Teşekkür ederim.
irem akman okurunun profil resmi
Kitabı okumadığım halde insanların tepkisini gördüğümde düşündüklerimi o kadar güzel açıklamışsınız ki, içim rahatladı gerçekten.
Kaan okurunun profil resmi
Teşekkür ederim. O olay bende artık bardağın taşmasıdır. Bazı insanlar hadlerini çok fena aştılar.
Ömer Faruk okurunun profil resmi
Eline sağlık Kaan. Kendi düşüncelerimi buldum bu incelemede. Yasaklanmış kitaplar kısmında da istediğinde her şeyin sansürlenip yasaklanabileceğini görebiliyoruz. Sansürcü zihniyetin en tehlikeli tarafı da bu bence neyi sansürlemek isteyecekleri pek belli değil.
Kaan okurunun profil resmi
Teşekkür ederim Ömer. Kesinlikle öyle.
fiLiz okurunun profil resmi
Tebrikler, Teşekkürler .
Kaan okurunun profil resmi
Teşekkür ederim.
•derya okurunun profil resmi
Elinize sağlık çok iyi yazmışsınız özellıkle Sami selçuk gibi bazı yazarların alıntılarına yer vermeniz çok iyi 💯
Kaan okurunun profil resmi
Teşekkür ederim, begenmenize sevindim.☺
16 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.