Gönderi

Ağzına sağlık Deli Ömer...
Deli Ömer çalkantılı bir yürüyüşle koridordan çıktı. Kel Yiğit yalnız kalmalarından istifade etmek istiyormuş gibi acele konuştu: -Geçmiş olsun beyim. Hoş geldin safa geldin! -Hoş bulduk ağa! -Nereden bu geliş beyim? -Malatya'dan. -Malatya mı? Kürt müsün? -Değilim! -Öyle ya zira... Haşa huzurundan kürtlük makbul zanaat sayılmaz da... -Burada Kürt çok mudur? -Çoktur Allah belalarını versin! -Neden? -Sözüm meclis harici, Kürt demek, hayvan gibi bir mahluk beyim... Bizde iyi sayılmaz, Kürtten evliya koma avluya derler...Memleket nere? -İstanbul. .... Deli Ömer söylenerek, sövüp sayarak geri geldi. -Yiyorlar namussuzlar canım, diye dert yandı. Her birisi bir dağdan gelmiş... Ayı oğlu ayılar! Mahpushaneye daha yerleşmeden Beyoğlu lokantasının monşer beyi kesiliyorlar.
Sayfa 117 - TEKİN YAYINEVİ
·
10 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.