Gönderi

Faili meçhul cinayetler arasında kalmış , kendi cesedini aramaya koyulmuş, kazanan insanlar arasinda kaybedenleri arayan bir adamın hikayesi bu... Cinayetten önceki gün... Kazanmış insanların arasında kalan kendisinide kazanmış gibi hisseden ama asla kazanamayan bir insanim. Tek çareyi ölmekte arayan, ama ölmemiş sadece yıkıntı halinde bulunan enkazlar arasında yok olmayı bekleyen insanim. İçinde ki bütün duyguları alınmış elinde sadece nefret duygusuyla hayatta tutunan insanim. Umut ve vicdan arasında kalmış ve umudun birgün kurtaracagina inanmis insanim. Kendi yıkıntısından başka kaybedecek tek şeyi canı olan insanim... Cinayet günü... Kendi Yüreğindeki son kalan kişiliğini öldürmeye hazırlanan bunuda intihar süsü verecek olan kişiyim. Nefretle anlaşma yapan ve yaptığı anlaşmada ruhunu, nefrete satan insanım. Bu saatten sonra hicbirseyin duzelmiycegine inanan ama hala içinde yitirmedigine inandığı kazanmak duygusuna bağlı olan insanım. Ben inşası devam ederken inşa edenin düşünmekten bıktığı, oldum olası kendi yıkıntısından başka hiçbir şeyi olmayan yıkıntınin parçasıyim... Cinayet işlendiği günden sonra... Susmanin en büyük cevap olduğu ve sustukça bu dünyada kazanan insanlar arasında kalan kişiyim. Affetmenin erdem olduğu ve affedince güçlü olacağına inanan kişiyim. Bütün kaybettiklerini kazanmış olduğu güç duygusuna bağlayan ve onlara iyki vardılar diyebilme gucune erişmiş insanim. Benliğinden sıkılmış ama gayet rahat davranan ruhun sahibiyim. Bundan sonra rüzgar gibi esip , güneş gibi parildayim , deniz gibi mavi olmayi dileyen insanım. Kaybetmeyi göze alarak savaşmaya devam edecek insanim...
·
41 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.