Ve gözlerin. Delilik denizlerim benim.
Yitişimin inatçı gömütleri.
Boşalmış bir dünyada senin sessizliğini
Derleyen kayırmasız saat.
Hadi dönüyorum eski yerime hiç,
Belki senden, belki başka şeylerden.
Breuer dosyaya göz atarken Nietzsche her yaptığına dikkat kesilmiş, sesini çıkarmadan izliyor, Breuer’in her sorusunu memnuniyetle başını sallayarak cevaplıyordu. Tabii bu durum Breuer’i hiç şaşırtmamıştı.
Yaşamının mercek altına alınmasından gizliden gizliye zevk almayan bir hastayla henüz karşılaşmamıştı. Mercek ne kadar detaylı gösterirse hasta o kadar çok zevk alırdı. İncelenmekten alman keyif o kadar büyük olurdu ki Breuer yaşlanma, sevdiklerini kaybetme ve dostlarından uzun yaşamanın asıl acı yanının sizi inceleyen gözlerin bulunmaması olduğuna inanırdı; hiç kimsenin dikkat etmediği bir yaşamdan duyulan dehşet...
Çıktığın yolda,bugün yelken açıp yapayalnız
Gözlerin arkaya çevrilmeyerek,pervasız
Yürü!Hür maviliğin bittiği son hadde kadar
İnsan âlemde hayal ettiği nisbette yaşar.