gülcan

gülcan
@gulcansahin
morde ratesden, esur tinda serg! teslarom portog tis ugor anleter, ferzo zist norgunk! ubor-metenga
235 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Hem hiçbir şeyin hiçbir yere bağlanmadığı hem de her şeyin birbiri ile ilintili olduğu dokuz tane öyküden oluşan bir kitap bu. Öykülerde yirmili yaşlarındaki kadınların hayatlarından kesitler yer alıyor. 24 yaşıma girdiğim bu hafta, Eylül Görmüş'ün tavsiyesi üzerine aldım. Bana bir şeyler anlatmasından ziyade beni anlamasıydı bu kitaptan beklentim, öyle de oldu. Elimden bırakamadığım ve okurken hiç yorulmadığım bir kaç gün için çok mutluyum. 24 yaşın yüreğime serptiği hüznün aslında evrensel bir durum olduğunu öğrendiğim için çok mutluyum. Mutlu olamamanın normalliğini savunan böyle kitaplar olduğu için de çok mutluyum. Cümleleri çok yalın fakat çok etkili olan yazarları ben hep çok seviyorum. Flores de öyle bir yazar -bence-. Türkçe'ye çevrilmiş başka bir eserinin olmaması üzücü. İsterim ki tüm yalnız ve mutsuz hisseden, ne sebeplendirebildiği ne de sonuca varabildiği bir kederle hergün yaşamak zorunda kalan kadınlar okusun bu kitabı. Çünkü teselli; illa da size bizzat söylenen cümlelerde değil, sizle aynı histe birleşen başka kimselerin hikayesini bildikçe de bulunabiliyor. Hatta bence en samimi teselli ancak o şekilde bulunuyor. Yirmisinin ortasında birdenbire çok yorgun hisseden tüm kadınlara sarılmak istiyorum. Mesela bu kadar şeyi de öyle bir kadın denk gelirse de okursa diye yazıyorum. Ben de senin olduğun yerdeydim, bunu bil diye.
Ne Rezalet
Ne RezaletPaulina Flores · Notos Kitap Yayınları · 202026 okunma
Reklam
216 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Büyük bir huzurla, her şeyin olması gerektiği gibi olabileceği hayali ile, dalgaların üstünde kulaç atmadan, sakince yatıyormuşum gibi bir hisle okudum bu kitabı. Kadınlar Ülkesi'ndeki kadınların korkusuzluğundan, hatta iki bin yıldır korkmalarına bir neden olmadığı için bu hissin ne olduğunu bile bilmediklerinden bahsedildiğinde "âh"lar çektim; kendime, ülkemin, dünyamın kadınlarına. Bir bilim kurgu klasiği değil, tam anlamıyla bir ütopya da değil ama akıldan geçirmesi hoş bir hayal. Bu kitabı olumsuzlamak da ütopya adı altında yayınlamak da bir yerde, ataerkilliğin kendisi değil mi aslında? Sadece cinsiyet rollerinden arınmış yaşam tarzları değil. Yaşantılarının bu kadar olağan, doğal, anlaşılabilir, saf, sağlıklı olması, din anlayışlarının, eğitim yöntemlerinin bile ilkelliğin medeniyetten üstün geldiği bi halde anlatılması beni, sahiden büyüledi. En azından gerçek dünyadan kopup bir kaç günlüğüne mutlu olduğumbir hayal okumuş oldum. Bunun yanı sıra kitabın kapağında orijinalinde kolları kırık olan Venüs heykelinin, siyah kollar ve ellerle vücudunu gizlemeye çalıştığı resmedilmiş ki, bence, bu da muazzam bir detay. Kitabı değerlendirişimin değil ama övüşümün sonuna geldik. Okuyun, okutturun.
Kadınlar Ülkesi
Kadınlar ÜlkesiCharlotte Perkins Gilman · İthaki Yayınları · 201812,4bin okunma
96 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Güncel "yeni"lerden daha iyi bir "yeni"
"Ben pencereye uzanmayı çok isterken fakat uzanacak durumda değilken bana o gökyüzü taklidini yapmış olana." diye başlıyor kitap, Michelle Gurevich'in kutsal şarkısı Good Times Don't Carry Over ile de bitiyor. Twitter'de uzun zaman takip ettiğim kişidir kendileri, ithaf cümlesi ile de binlerce retweet almıştır aynı zamanda. 2017'de çıktığı gibi kitabını aldığım, hala e-posta grubunda olduğum bu kişiyi; günümüz çay edebiyatçılarından, klişe ve yersiz aforizmalarla kendini edebiyatçı ilan eden ya da sosyal medyada bir kaç sözü beğenilince oturup uyduruk bir kitap(!) yazan diğerlerinden ayırmak gerektiğini düşünüyorum. Yazan kişinin yazdığından ziyade, okuduğudur gözümde önemli olan. Hiçbir şey okumamış olacağına olan -bence haklı- önyargım dolayısı ile hala yaşamakta olan kişiler tarafından yazılan hiçbir "yeni" kitabı okumaya, yazarına yazarlık anlamı yüklemeye çalışmam çoğunlukla. Lefevre bu konuda tek istisnamdır. Dünyaya, topluma bakış açısı da edebilik barındır ve "aşk"tan başka bir şey anlatamayacak sığlıkta ve duyarsızlıkta kişilerden de değildir. Şans verildiği takdirde de bizim toprakların Yourcenar'ı olabileceği inancındayım. Kitap kendinizi aşık olmuş ya da ayrılıktan nasibini almış kırgınlıkta hissettiğinizde okursanız anlam kazanacak bir kitap belki de. Sevip sevmemenizde okuduğunuz o "an" belirleyici olacaktır, diğer çoğu anlatı gibi. Yolunda başarılar diliyorum Lefevre'ye.
Var Olmayan
Var OlmayanLefevre Leumacen · İndie Yayınları · 2017313 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
89 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 saatte okudu
1900'lü yıllarda yazılmış bu mektup; bir eşcinselin kendi içindeki savaşını, toplumun baskısının altındaki kıvranışlarını, en sonunda kabullenişi ve kendisiyle birlikte ait olmadığı bir yaşama mecbur bıraktığı kişilerden içtenlikle özür dileyişini anlatıyor. Homofobikliğin günden güne gün yüzüne çıktığı bu zamanlarda herkesin okuması ve empati kurması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. Geçen 100 yılda çoğalamayışımızı ve hepimizin bir şekilde içinde debelendiği beyhude savaşları yüzümüze tokat gibi çarpan bir kitap.
Alexis ya da Beyhude Mücadelenin Kitabı
Alexis ya da Beyhude Mücadelenin KitabıMarguerite Yourcenar · Metis Yayınları · 2019549 okunma