Çok severek okuduğum dünya klasiklerinden İki Şehrin Hikayesi
Kapak yazısı
Magna Carta ile iktidarın yetkilerinin sınırlandığı, ekonomik ve sosyal refah içindeki İngiltere... Sonsuz yetkilerle donanmış krallığı ile ekonomik ve sosyal patlamanın eşiğine gelmiş, ihtilal öncesi Fransa... Doktor Manette, on sekiz yıllık mahkumiyetinin sonunda nihayet serbest kalır ve İngiltere'deki kızı Lucie' ye kavuşur.
Sürgündeki Fransız aristokrat Charles Darnay ile gözden düşmüş, parlak İngiliz avukat Sydney Carton'ın yolları ise Lucie'ye duydukları aşk dolayısıyla kesişir. Bu aşk hikayesi, ihtilal ateşiyle yanan Paris ve huzurlu Londra sokaklarında nasıl yankılanacaktır?
İki Şehrin Hikayesi, Charles Dickens'ın Fransız İhtilâli yıllarını kaleme aldığı; gizem, dram, heyecan ve korku dolu sahnelerle okuru kitaba bağlayan müthiş bir roman. Dickens, bu unutulmaz eserinde yaşanan açlık, sefalet ve kederi tüm açıklığı ve acımasızlığı ile ortaya koyar. Bunu ustalıkla başarır.
Dickens'dan okuduğum ilk eser olan bu kitabın anlatımını çok sevdim. Sizlerinde seveceğinizi düşünüyorum. Okumanızı öneririm.
Kitapla kalın
Alıntılar
-Onların mutluluğu için neredeyse kendisini unutmuş; kendi kederlerini bir kenara bırakmıştı.
- Rüzgara ve ateşe nerede duracaklarını söyleyin; ama bana değil.
- Kendisine en kötü zamanlarında hizmet eden kızına hizmet etme sırası kendisine gelmiştir.