yerleşik hayatın ve politikanın, hayvanları; en cani yaratık olan insana nasıl dönüştürdüğünü gözlemliyoruz bu satırlarda.her gün biraz daha sömürülüp zorlanarak köle olmaya mahkum edilen hayvanlar bir baş kaldırıyla çiftliğin yönetimini ele geçiriyor, tamamen kendilerine hizmet eden bir topluluk kurmak iken amaçları: başlarındaki domuzlar(!) yüzünden daha diktatör, daha acımasız bir toplum inşa ediyorlar.
bu kitap bana fazlasıyla bugün ki türkiyeyi anımsattı. ordaki hayvanlar okuma yazma eksikliğinden ve hayvan olmaları yüzünden “kinle” kandırılıyor, günümüz türkiyesinde ise aklı olmayan(ya da kullanamayan) insanlar sadece kendi zenginliğini düşünen diktatörler tarafından “dinle” kandırılıyor. Goergo orwell’i kutlamak lazım, sağlam kitaptı.
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020248,6bin okunma
Enteresan bir yazar Safiye Erol. Elimde “Çölde Biten Rahmet Ağacı” kitabı var. Safiye Erol bir romancı. Romanlarını okumadığım gibi, ben onun ilk defa bir kitabını okumaya niyet ettim. Sayfaları çevirdikçe gördüm ki unutulmaya yüz tutmuş yeni kelimeler, yeni bağdaştırmalar heybeme doluyor: “Kıvıl kıvıl, çıkın, dolanıcı nesneyi sevmem, ay da batar
Çağına farklı bakış ve düşünce dünyasından bakıyor,İsmet Özel.Kısa kısa yazılardan oluşan okuması zevkli olan kitap temelde 3 kavram ve konu üzerine yerleşmiş gibi görünse de,temelde Batı dünyası ve onun hem maddi hem manevi kaynakları ile günümüz Türkiyesi -geniş manada İslam dünyası - arasında maddi ve manevi kaynaklar ve bunların yaşantılar,düşünceler üzerindeki incelemesi diye tanımlayabiliriz kitabı.Gerçekten insanın kendisini ve düşüncesini sorgulamasını,hem kendi fikriyatına hem de diğerlerinin fikirlerine karşı insana olgunluk sağlayan bir 'Özel' eseri mevcut. Kitap listemde olmazsa olmaz eserler içine girdiğini ve size de mutlaka okumanızı tavsiye edeceğim bir eser.Eserin sonunda yer alan başlık (Bitirirken:Radikalizm ve Ütopya) kitabın hem özet başlığı hem de onu mükemmel ölçüde tamamlayan bir yazı niteliğinde ve özetindedir.
Üç Zor Meseleİsmet Özel · Tiyo Yayınevi · 20202,731 okunma
"Sadece kaslarımız ve fikirlerin seyri üzerinde gücümüz vardır. Duyguların dış belirtilerini baskılayabilir, onların doğal dilini ortadan kaldırabiliriz."
"...gidişatımız orijinalliğini kaybettiğinde, varoluşumuzun zorlukları bize gücümüzün sınırlarını öğrettiğinde, hem günümüz hem de gelecek monoton göründüğünde, işte o zaman hayat daha hızlanmış gibi gelir ve geçmişin bir rüya olduğu hissine daha da kötüsü, şimdiki zamanın da bir hayal olduğu duygusu eklenir. Doğal yaşamın talihsizliğinin, tembelliğin, sosyal hayata ve mesleğe boyun eğmenin, meditasyonla geçecek güzel saatlerin üstesinden gelemeyenlere bu rüya, çaresizlik hissi verir. Hızlı bir trene bindirilmiş mahkumlar gibi, kendi iradeleri dışında taşınırlar."