Kanımız yüreğimizin kıyısında bir bataklık kurmuştu
Oysa
Gecenin karanlığında ilerleyen bir tutam ışıktık
Bilemezdik yollar mı daha tehlikeliydi
Yoksa yolun sonu mu
Bir uyku nöbetinde
Yuvarlanırken uçuruma doğru
O son nefes ciğerime feryat figan oldu
Hangi düş sırtıma dokunmuştu kim bilir
Düşler ki sevmenin sonu ederdi...
*hanifesonglrek
.....
Üstelik çay hiç de kötü değildi; buruk tadıyla aynalara yansıyan yüzünü geri veriyordu onun, aynaların ötesine dağılan sıkılmışlığım yüreğinden biraz daha uzaklaştırıyordu.
Yüzü yorgundu; hatta yüzünün bir karış önünde, toprakla yüzünün bileşiminden oluşmuş ikinci bir yüzü vardı sanki; kimi zaman zamana karışmış tozlu bir ayna gibi parlayıp sönüyordu.