Siyah İnci, yazar Anne Sewell'in ilk ve tek kitabı olma özelliğini taşıyor. Güçlü bir hayvansever olan Sewell, kitabı hasta yatağında kaleme alıyor ve kitap yayımlandıktan 5 ay sonra hayata gözlerini yumuyor. Kitap basıldıktan sonra milyonlarca satıyor ve her dönemde bahsi geçen klasikler arasında yer ediniyor. Sade dili ve her yaşa hitap eden konusu ile hem çocukları hem de yetişkinlere hitap eden kitap, bugüne de ışık tutuyor ve halen severek herkes tarafından okunuyor.
Kitabın konusunun "bir atın otobiyografisi" olduğunu söylersek çok şey eksik kalacaktır. Siyah İnci'nin ağzından insanlığın acımasızlığını anlatıyor yazar; hayvanların da canlı olduğunu, onlara karşı sorumlu olduğumuzu, onların da hissettiğini, acı duyabildiğini, şefkatimize ihtiyaç duyduklarını bir kez daha gözler önüne seriyor. İnsanlığımızı sorgulattırıyor. Siyah İnci'nin her yeni sahibi ile birlikte farklı bir pencereden bakıyorsunuz onun yaşamına. Sewell hayvanlara davranış konusunu her yandan irdeliyor, düşünmediklerinizi düşündürüyor ve kitabın sonunda atlara bambaşka gözle bakan bir okur yaratıyor.
Siyah İnci yer yer iç burkan, sık sık öz eleştiri yaptıran ve çokça hayvan sevgisi aşılayan bir kitap. Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, hemen hemen hepimizin çocukken sadeleştirilmiş biçimini okuduğumuz bu esere Hasan Ali Yücel Klasikler Dizisi'nde yer vererek yetişkinler için de ölümsüzleştirmiş.