Yaşamın sınırlı oluşu, beni geçmişin zincirlerinden kurtarır ve geleceğe serbest bırakır. Eğer, ölümün her an ve her yerde gelebileceğini kabul edersem, bencilliğimden gelen ' şimdi ve burada'ya ilişkin tembelliğim kaybolur. Kısa bir süre burada olmamın bilincinde olarak bu yaşamda yapmak istediklerime hemen şimdi ve burada başlamanın ötesinde başka bir yolun olmadığını görürüm. Ama genellikle ne yaparım: ' gerçekten yaşamayı' gelecekte bir zamana atarım ve tek şansım olan 'şimdi ve burada' tembelliğime devam ederim.
Ama sen, sen sanki ölümsüzsün, ölümsüz insanın kararları iptal edilebilir, pişmanlık duyulabilir veya kuşku duyulabilir. Ölümün avcılık yaptığı bir dünyada, kuşku ve pişmanlık için zaman yok. Ancak kararlar için zaman var.
Tanrım, değiştirilebilen ve değişmesi gereken şeyleri değiştirme cesaret ve gücünü; değiştirilemeyecek şeyleri olduğu gibi kabul etme olgunluğunu ve ikisi arasındaki farkı anlayabilecek bilgeliği bana ver.
Bir insan niyetinin bilincinde, neyi niçin istediğinin anlamını kavramış olarak, istediği şeyi, istediği için yapabilecek gücü görebiliyorsa bu insan kendini güçlü hissedecektir.
Balığın okyanusta yaşadığı gibi biz insanlar da kültür okyanusu içinde yaşarız. Bu kültür okyanusunda birçok inançlar, varsayımlar, felsefi mesajlar bize zaman içinde, biz farkına varmadan verilir, öğretilir.