Bitti.. ama neden bitti? nasıl bitti ? ne ara bitti? hani bazı kitaplar bittiği zaman böyle boşluğa düşer gibi olursunuz ya ama aynı zamanda da kafanız gövdenize ağır gelir, aklınızda 40 tilki dolaşır. Aynı o şekilde bitti. Hüzün, acı, burukluk bırakarak..
Bir ailenin üç kuşak kadınlarının hikayelerini farklı yönleriyle, neden delirdiklerini - sonuçlarını size uzun bir rüya misali anlatıyor. İlk 45 - 50 sayfa da kişiler, hikayeler biraz karışıyor. Odaklanma evresi olabiliyor ve genel olarak bu sıralarda kitap yavaş ilerliyor. Ancak sonrasında ne ara bittiğini anlayamıyorsunuz. Sabiha, Sezin, Füsun, Semiş.. Hayatın zorlukları karşısında delirmekte çare bulan kadınlar. Gizemli 33 yaş.. belki biraz soya çekim belki genel kadın hayatının zorlukları. Hayatımızda eksikliğini düşündüğümüz şeyleri tamamlamaya çalışırken, aslında o eksikliğe nasılda dönüştüğümüzü anlatan bir aile.
Güzelliğe takıntılı olan Sabiha, çocuklarını bile güzel olduğu için sevdiğini düşünenler.. peki Sabiha neden bu kadar takıntılı güzelliğe?
Annesinin deliliğinden ve sevgi eksikliğinden uzaklaşmaya yeminli Sezin.. neden Semiş'e bu kadar sevgisi varken Füsun bu denli hüzünlü ve yalnız?..
Peki ya Füsun, hep kendini değersiz gören Füsun.. aşk mı?teyze mi? dayı mı? yoksa en önemlisi Efsun mu?..
Kitap bittiğinde bende bittim düşüncesi, bir bira mı içsem dürtüsüne dönüşerek bir başıma kaldım.