↴
Derin, manalı halkın içinden şiirleri..
Mısralardaki sözcüklere bakınca şöýle söylüyorsunuz kendinize buraya başka ne denilebilir ki, daha başka nasıl şekilde yazılıp çizilebilir ki diye. Evet bir yol var ama bambaşka bir taraftan çizilmiş kimsenin bilmediği kuytu, karanlık bir o kadar da aydınlık, karanlık olduğu kadar da aydınlık dolu, ümit, sevda dolu bir yol. İşte Ahmed Arif okurken böyle bir yolda yürüyorsunuz. O yolda yürümek o kadar zevkli ki durup soluk almak istiyorsunuz. Bazen mısraların arasında kaybolsanız da, yine de ulaşıyorsunuz papatya dolu satırlara..
Kitaptaki şiirlerin çoğu Ahmet Arif'in ~Hasretinden Prangalar Eskittim~ kitabında da geçiyor.. Uzun zaman önce okuduğum Hasretinden Prangalar Eskittim kitabından sonra tekrar Ahmed Arif okumak çok hoş oldu. Ne de olsa şiir okumak her zaman iyi gelir insana değil mi? Size de iyi gelecektir..
Daha başka birşey söyleme gerek yoktur herhalde, çoktan okuyacaklar listesine eklendi diye umuyorum. Tabi buraya kadar okunduysa çoğunlukla beğenip geçiliyor incelemelerim. Ama olsun tekrar söyleyeceğim.;
Sen incelememi sonuna kardar okuyan sevgili okur:evet sen, sen sana diyorum. İncelememi okuduğuna dair yorum kısmına küçük bir işaret bırakırsan mutlu edersin.
↴
Şiirle kalın..❀
Eveeeet Bugün de alanıma hitap eden dolu dolu bir kitabın incelemesi ile karşınızdayım arkadaşlarYazarımız, kendisi Graves hastası olduktan sonra yolu fonksiyonel tıp ile kesişen ABD de ünlü bir hekim Amy Myers. Otoimmün hastalıkların potansiyel kaynaklarına değinerek başta beslenme olmak üzere yapılması gereken düzenlemelerden bahsediyor bize.
İnsanların birbirine karşı içten olmalarından, gerçeği saklamamalarından daha iyi bir şey yoktur. Niçin aldatalım birbirimizi? Ne boş, budalaca bir uğraştır bu!
Keşke... Fakat acımasızca, sahte samimiyetlerle dolaşıyoruz çoğu zaman. Az önce eskilerden fenomen bir video çıktı karşıma "Kadınlar güldür ma çiçektir" pek çok yönden eleştirebilirim belki fakat samimiyetini asla, aradığım içtenlik bu diyorum, işte insanlığı örnek alınılabilecek güzel bir adam...
"Çobanların kitap okuyabildiklerini bilmiyordum," dedi yanı başında bir kadın sesi.
"Koyunlar kitaplardan daha öğreticidir," diye yanıtladı genç çoban.
Ben okuduğum kitapların yarısını köyde çobanlık yaparken okudum. Telefonum da yoktu , doğal olarak internet de yoktu. Sabahtan akşama kadar okuyordum...