Merve
@herhangibirsey
Teoloji- TDE
anywhere, somewhere, far away
10 Haziran 1992
150 okur puanı
Ekim 2020 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
"Para mı?" dedi amcam küçümsemeyle." "Para nedir ki? Sana söylüyorum Aram, Allah'a para yediremezsin."
Hiçbir şey söylemedik, çünkü söylenecek o kadar çok şey vardı ki, hiçbir dil buna yeterli gelmezdi.
Bir adam oğlunun bedeninin babası olabilirdi ama bu, oğlunun ruhunun da babasıdır demek değildi.
Okur Takip Önerileri
Biliyorum, dünya yakında daha iyi bir yer haline gelecek. Hakan bir sabah gözleri parıl parıl parlayarak gelecek, beni şevkatle kucaklayıp kulağıma her şeyin yolunda olduğunu fısıldayacak. Ney koparılıp alındığı sazlığa kavuşacak, bu hasretlik bitecek.İşte o mucizevi gün dostumla topladığımız kozalaklarla dünyayı ateşe vereceğiz.
Sayfa 245
"Otelcisi?" Bu meslek grubunu Haydut tayfasıyla birlikte anması ilgimi uyandırmıştı.
En beteri onlardır. Diğerleri gibi o baltayla, tüfekle gelmezler... Kanunla, torba yasayla, olmadı yangınla gelir onlar.
Bir gün orman arazisi? ertesi gün bir küçük düzenlemeye de bir bakarsın, a-ha sana Kıyamet Park."
Sayfa 88
'Yanıp küle dönmüş bir şatodan başka şey bırakma ölümün ellerine'
Kazancakis
Hayat ışıkla mümkünse de hayatın anlamı gölgelerde saklı durur. Zamanın ölü doğmuş çocuklarını görürsünüz karaltıların içinde. Sözcükler, suskunluklar, şarkılar, ağıtlar, yeminler, ihanetler, kahkahalar, gözyaşları, sevinçler, hayal kırıklıkları ve yüzler... En çok da yüzler. Neden söz ettiğimi biliyorsunuz. Bütün aşklar küllenir, bütün babalar ölür, bütün hikayeler biter.
Birinin yıkıntıların nöbetini tutması gerekir; işte o yüzden, biri hariç bütün çocuklar büyür.
Gölgesini kaybeden insan, gölgenin kendisine dönüşür.
Sayfa 220
İlk ve en önemli felsefi sorun hayatın yaşanmaya değer olup olmadığıydı elbette; bir kez devam etmeye karar verdikten sonra, diğerlerinin cehennemi olmayı da ağlayıp sızlanmadan kabullenmek gerekiyordu.
"Sen de biliyorsun, vakit mutlu hikayeler için çok geç"
Dostum, işler bizden sonra dünyaya gelmişlerdir. İşleri onları görecek adamlar icat eder. Biz de bunu icat ettik.Bunu bizden evvel kimsenin düşünmemesi veya başka bir şekilde düşünmüş olması müspet olmasına mâni midir, sanıyorsunuz? Biz bir iş yapıyoruz, hem mühim bir iş.. Çalışmak, zamanına sahip olmak, onu kullanmasını bilmektir. Biz bunun yolunu açacağız. Etrafımıza zaman şuurunu vereceğiz. İçinde yaşadığımız havaya bir yığın kelime ve fikir atacağız.İnsan, her şeyden evvel iştir, iş ise zamandır, diyeceğiz. Bu müsbet bir hareket değil midir?
Sayfa 251
İnsanın ait olmadığı bir çevrede yaşamasından feci bir şey olamaz.
Sayfa 317
Bir zalimde hem insanlık hem de vatandaşlık tamamıyla yok olmuştur; yeniden onurlu bir insan olması,pişmanlık duyup eski hayatına dönmesi hemen hemen imkansızdır artık. İşin asıl kötü yanı, böyle bir başına buyruklum kolayca topluluğa sirayet edebilir; kudret, son derece ayartıcı bir şeydir. Toplum da böyle bir etkiye kayıtsız kalırsa, bu alışkanlığın toplulukta kökleşmesi işten bile değildir. Kısacası, bir insana kendi benzerine fiziksel ceza verme hakkının tanınması topluluğun yaralarından biridir; bu yara bir yandan o topluluktaki özü ve vatandaşlık duygusunu kemirirken, öte yandan önüne geçilmez bir düzensizliğe de yol açar.
Sayfa 245