Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hilal

Hilal
@hilal192
Kendi hâlinde bir insan.
İnsan rhinovirüsleri, minik tetikleyicilere aşırı reaksiyon vermektense, bunun yerine saldırılarını gerçek tehditlere çevirme konusunda bağışıklık sistemimizi eğitmede yardım edebilirler. Belki de, soğuk algınlığını eski düşmanlar olarak değil ama yaşlı ve bilge öğretmenler olarak düşünmeliyiz.
Reklam
İnsan rhinovirüsü (rhino burun anlamına gelir) olarak bilinen virüsler, bizim yirmi binlik gen yapımızla karşılaştırıldığında, her birinde yalnızca on gen barındıran şekilleriyle oldukça basit yapılanmalar olarak görünmektedir. Bu genetik yapılanmada, rhinovirüslerin vücudumuzu ele geçirmesine, bağışıklık sistemimizi darmaduman etmesine ve soğuk algınlığına yakalanmamıza yetmektedir
Herkes bir yerlere gidiyor. Niyetlerini açıklamadan ... boş yere inciterek ... serseriler gibi!

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
insan sadece felsefe yaparken yalan söyleyemez, çünkü felsefenin kendisi uydurmadır zaten.
Güzel olmayan tek şey, benim ve diğer dürüst insanların domuzlardan, aptallardan, hırsızlardan emir almasıdır ... ama yaşamın tamamı onların değil! Geçip gidecek, yok olacaklar! Tıpkı sağlıklı bir bedendeki yaraların yok olması gibi. Değişikliğe uğramamış kalkış tarifesi yoktur!..
Reklam
Belki de inanmaktan korkuyorsun ... Ne de olsa inanç sorumluluk getirir ...
Yaşama senin gibi neşeyle, cesurca bakmak istemediğimi mi düşünüyorsun? Ah hayır, istiyorum... ama yapamıyorum işte! İnançsız doğmuş gibiyim. Düşünmeyi öğrendim ...
Zayıf bir insanım anlaşılan ... bu yaşam bana ağır geliyor! Bayağılığını görüyorum, ama bunu değiştirecek, iyileştirecek bir şey yapamıyorum. Gitmek, yalnız yaşamak istiyorum ...
Ah bir anlasaydım çocuklarımı! Hiçbir şey söylemeden yaşayıp gidiyorlar ... Neler hissediyorlar? Bilinmez! Kafalarının içinde ne var? Belirsiz! Gücendiğim de bu!
Ben çok katı, acımasız biriyim! Mutsuz insanları sevmiyorum... anlıyor musunuz... kimi insanlar vardır, ne yaparsanız yapın hep mutsuzdurlar! Adamın kafasına şapka diye güneşi de oturtun -daha görkemlisi olamaz herhalde- yine de sızlanıp dert yanar: "Ah, öylesine mutsuzum! Öylesine yalnızım ki! Kimse kafasını çevirip bana bakmıyor ... yaşam karanlık ve sıkıcı ... Of! Ah! Ay! Heyhat!" Böyle bir adam görünce mutsuzluğunu artıracak daha kötü şeyler yapmak geliyor içimden
Reklam
Yaşam kokuşmuş! Pisliğe bulanmış... Dürüst insanların bedenine uymuyor yaşam. Küçük burjuvalar daraltıp kastılar yaşamı, daracık yaptılar ... İşte ben de başını sokacak yeri ve yaşamak için bir amacı olmayan insanların en somut deliliyim ...
Gerçeği söyleyeceğim için bağışla ama kaçıyorum! Ben yaşamayı seviyorum ... Gürültüyü, çalışmayı ... neşeli, basit insanları seviyorum! Siz yaşıyor musunuz ki? Yaşamın kenarında bir aşağı bir yukarı sürtüyorsunuz ve belirsiz nedenlerle üzülüp sızlanıyorsunuz. Kime, neden, niçin? Anlaşılmıyor.
Öğrenci, öğrencidir ... yaşamın düzenleyicisi değil. Yirmili yaşlardaki her delikanlı yasa koyucu olmak isteseydi her şey karışırdı ... ve dünyada becerikli adam kalmazdı. Okuyup işinde uzman ol da o zaman konuş... Ama o zamana kadar herkesin sana akıl verme hakkı var ...
Toplum mu? İşte en nefret ettiğim şey! İnsandan taleplerini sürekli artırır, ama olağan, engelsiz gelişme imkanı vermez ona ... Arkadaşlarımın yüzlerinde "İnsan her şeyden önce yurttaş olmalı! " diye haykırıyor bana toplum. Ben de yurttaş oldum işte... Şeytan alsın onları...
Yaşam insanları gürültüsüz, çığlıksız, gözyaşları olmadan, sezdirmeden de yıkabiliyor.
1.465 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.