Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hilal Doğan

Hilal Doğan
@hilal2319
Mali Müşavir
Yüksek Lisans
23 Aralık
26 okur puanı
Kasım 2021 tarihinde katıldı
Hiçbir zaman doğrudan şaşmamak!Mevki ya da statüye aldırmadan, gelip geçici heveslere kapılmadan,maddenin aldatıcı doğasına kanmadan,kayaların ortasında ya da kuş tüyü yastıklarda, bir kulübede ya da altın ve yakutlarla kaplı bir sarayda sürekli ama sürekli aynı inançla,aynı istikamete yürümek!
Reklam
İnsanın içinde bulunduğu şartlar ve koşullar ne olursa olsun sürekli aynı gerçeğin peşinde olabilmesi ne büyük bir nimet olsa gerek.
İçlerine vitamin üreten bir gen koymuş olduğumuz pirinç fideleriydi.Az gelişmiş ülkelerde yaşayan insanlar bu pirinçten yediklerine daha zengin bir besin elde etmiş olacaklar.Ayrıca mısırın içine de suya olan gereksinimini azaltacak bir gen koyduk.Böyle bir mısır,çöl bölgelerinde çok kolaylıkla yetiştirilebilecek ve tıpkı vitamin bakımından zenginleştirilmiş olan pirinç gibi Üçüncü Dünya ülkelerindeki beslenme yetersizlikleriyle mücadeleye yardımcı olacak.
Sayfa 346Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Öykü,üç farklı süzgeçten geçmiş olarak bana geri döndüğünde çoktan değişmişti bile.İnsan tanıklıklarının ve bunların aktarımının kaçınılmaz bir yasasıdır bu.
Reklam
"Portekiz'de ve İspanya'da, gizliden gizliye Yahudiliğinde ısrar eden Yeni Hristiyanlara aşağılayıcı bir isim olan Marrano deniyordu.Bu ismin kullanılmasının nedeniyse dinine bağlı Yahudilerin asla domuz eti yememeaiydi.Domuzlar mundar sayılırdı,koşer değillerdi ve besin olarak tüketilmeleri Yahudiliğin dini kurallarına aykırıydı." "Demek Marrano,Hristiyan taklidi yapan bir Yahudi'ye deniyor."
Sayfa 281Kitabı okudu
"Elimizdeki bilgilere dayanarak size şunu söyleyebilirim ki bugün Kristof Kolomb diye bildiğimiz adam büyük olasılıkla bir Seferad Yahudisiydi ve gerçek ismi başkaydı.Hristiyan'mış gibi görünerek gerçek dinini sakladı ama Yeni Hristiyan olmadı.Onun gibilere Marrano derlerdi."
Sayfa 280Kitabı okudu
Kolomb'un imzasını inceliyor,piramitlere doğrudan doğruya bir gönderme buluyor onda.Kolomb'un amacı,Kudüs Tapınağı'nı yeniden kurmaktı;sürgündeki Tapınakçılar'ın büyük üstadımız çünkü.Bilindiği gibi bir Portekiz Yahudisi,dolayısıyla da kabala uzmanıydı.;tılsımlara başvurarak fırtınaları dindirdi,iskorbüt illetiyle başa çıkabildi.
Sayfa 200Kitabı okudu
Kolomb ne kendisi kadar ıssız bir ada buldu ne de kendisi kadar unutulmuş bir anahtar. Ralph Waldo Emerson.
Şehre bakıyorduk denizden.Sisler içindeydi İstanbul...Sisler içinde deniz...Sisler içinde teknemiz.Sultanahmet'in minareleriydi görülen,Ayasofya'nın kubbesi,Topkapı Sarayı'nın kuleleri.Hiç yağmalanmamış,yıkılmamış,kirletilmemiş gibiydi şehir.
Sayfa 619Kitabı okudu
Reklam
Zeka,karanlığa,gizliliğe ihtiyaç duymaz.Gizliliğe,karanlığa ihtiyacı olan zekalara saygı duymam ben.Onlara sinsilik ya da kurnazlık diyorum...
Sayfa 429Kitabı okudu
Petro ve seyahat
"Dur durak bilmez tabiatına rağmen,seyahati çok sevdiği için seyahat etmiyordu; aksine devleti yönetme yöntemiydi.Her zaman neler yapıldığını ve emirlerinin yerine getirilip getirilmediğini görmek istiyordu.Dolayısıyla geliyor,teftiş ediyor,yeni emirler yayınlıyor ve yoluna devam ediyordu."
Sayfa 464Kitabı okudu
İnsanoğlunun en büyük sırrı beynidir.Beynin çalışma biçimi ve kapasitesi tümüyle bilinmemektedir.Genlerimizden gelen bilgiler, duygularımızla algıladıklarımız,deneyimlerle öğrendiğimiz milyonlarca bilginin ne kadarının farkındayız?
Sayfa 156Kitabı okudu
Sevgi
Sevginin hak edenin hakkı olduğuna inanırım.Hak etmeyene sunulmayacak kadar değerlidir.
Sayfa 170Kitabı okudu
"Hasmınla iyi geçinmeye bak,ta ki seni düşmanlık kılıcıyla biçmesin.Dostlarınla geçimsizlik yapma, ta ki senden sonra düşmanla dost olmasın."
Fırat
Büyükbabama,"Fırat nedir?"diye sorduğunuzda," Gündüzleri sevgilinin gözlerine yansıyan ışıktır"derdi," Geceleriyse sevgilinin çözülmüş siyah saçları". Babama sorsanız alacağınız yanıt belliydi: "Düşmana kaptırılmaması gereken, bereketli bir sudur Fırat."
Sayfa 31 - Yky-PatasanaKitabı okudu
Reklam
"Tanrılar yalnızdır yüce Zeus.Kudretleri ve zayıflıkları bu yalnızlıklarından gelir.Güçlüyken yalnızlık iyidir,ama zayıflarsan iktidarını kaybetmene sebep olur."
Sayfa 251Kitabı okudu
Çocuklarından nefret edenler sonsuza kadar nefretle anılacaktır.İster ölümlü olsun,ister ölümsüz,kendi soyuna ihanet edenler,ihanetin en korkuncuyla cezalandırılacaktır.
Sayfa 123Kitabı okudu
Onlara göre,millet,kapitalist sınıfların yarattığı bir olgu; "vatan" ise burjuvazinin işçi sınıfını istismar etmek için kullandığı bir oyuncağı."Okul" ,kölelerden ibaret insan yığınları ve düzene muhafız yetiştirmeye özgü bir kurumdu." Din" ise,halkı daha iyi istismar etmek için bir araç; ahlak, koyunların güdülmesine yardım eden bir sabır ilkesiydi.
Sayfa 49 - Dokuz YayınlarıKitabı yarım bıraktı
"Ne var ki bugün ki eğitim sisteminde Dünya Tarihi eğitimi oldukça kötüdür.Tarih derslerinin amacının sadece tarihleri ve olayları öğretmekten ibaret olmadığını maalesef tarih öğretmenlerinin bile çok azı anlayabilmektedir.Mesela,bir savaşın veya hükümdarın tahta çıkma tarihini öğrencinin doğru olarak bilmesinin hiçbir önemi yoktur.Zaten önemli olan da bu değildir.Tarihin amacı tarihi olayları meydana getiren nedenleri araştırıp öğrenmektir."
Sayfa 27 - Dokuz YayınlarıKitabı yarım bıraktı
Özgürlük yoksa kararlılık felaketle sonuçlanır;özgürlük yoksa cesaret zulmün kapısını açar;özgürlük yoksa tutku büyük bir zindana dönüşür; özgürlük yoksa iyilik en korkunç kötülükleri uyandırır.
Sayfa 245Kitabı okudu