Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Rüveyda Yavuz

Rüveyda Yavuz
@hz_insan
Teolog
30 okur puanı
Temmuz 2017 tarihinde katıldı
Reklam
Aşı
Aşı bilim dünyasının kutsallarındandır. Aşı ile hastalıkları önleme mantığı aslında bir teoriden öteye gitmese de yine de bu teoriye karşı gelen doktorlar, çalışmalarına uzmanlıklarına bakılmadan tıp dünyası tarafından alaya alınır, aforoz edilir. Aşı dokunulmazdır. Yoruma açık değildir. Aşı hakkında bir soru sormak bile cehalettir birçoğunun gözünde. Ama bir kere merak edip “Neler dönüyor?” sorusunu sorabilmek önemlidir, soran da işim içinde zor çıkar zaten…
Sayfa 261
Aşı kavramı 200 yıldır var olsa da son 20 yıla gelene kadar dünya emelinde aşılanan hastalıkların sayısı bir elin parmaklarımı geçmiyordu. Son 20 yılda ise rutin olarak uygulanan çocukluk aşılarımın kapsamı genişledikçe genişledi. (…) Ucu açık bir sektör. Her canları sıkıldıkça bir mikroba karşı kampanya yapıp, aşı üretip tüm dünyaya satabilirler. Ki 2007’de 10 milyar dolar olan aşı pazarı, 2012’de 23,8 milyar dolara yükseldi.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Aşı
Yalnız aşılar kendi başlarına sadece mikroptan oluşmuyordu. İçerisinde bu zayıflatılmış mikrobun üretilerek aşıda kullanılabilmesi içim maymun donuz tavuk inek gibi hayvanların hücrelerinin bulunduğu kültürler kullanıldı. Üretilen mikroplar kültürden alınıp aşı flokanuna alınırken, kültüre ait DNA parçaları da numuneye karışır. Dolayısıyla kişiye zerkedilen aşının içerisinde bu hayvanlara ait DNA parçaları da kana verilmiş oldu. Ayrıca yine koruyucu olması ve etki etmesine yardımcı olmam amacıyla cıva alüminyum gibi ağır metaller de aşılarım içerisine katıldı. Burada sorunlar baş göstermeye başladı.
1999 yılında ADR tarafından yapılan araştırmaya göre reçeteli ilaçların sebep olduğu ölümler Amerika’daki kalp hastalıkları, kanser, inme gibi en çok görülen hastalıklardan sonra 4. sırada yer almaktadır. yani ilaçlar şifa kaynağı mı yoksa ölümcül bir hastalık sebebi mi sorusuna istatiksel olarak bir cevap bu aslında.
Sayfa 227
Reklam
Eğitim……..
Bu sesleri kısmak ve fiile dönüşmesi önlemek için insanların ciddi bir eğitimden getirilmesi zorunludur.tüm dünyada zorunlu kılan yaygınlaştırılan yaygınlaştırılmaya çalışılan eğitimi bu kapsamda değerlendirmek gerekirz her şeyden önce iyi bir vatandaş yani iyi bir köle ya da iyi bir kul yetiştirmektir amaç. Tabi buradaki “kul”luğun kime yapıldığını tekrar etmeye gerek yok. yeter ki çarklar düzgün dönsün, sistem tıkırında işlesin, büyük planda şeytan nihai amacına ulaşabilsin.
Sayfa 199
Şeytan bizim çok yememizi istiyor.
…miktar olarak çok yendiğinde kalp artık mide için çalışmakta, beyne giden kan azalmaktadır. Sürekli tok olan sindirim sisteminin beynin hakkı olan kanı nasıl çaldığı ve neden bir şeyleri öğrenmekte zorluk çektiğinizi az çok tahayyül etmişsinizdir umarım.
Sayfa 138 - Fıtri Kitap
Gökyüzü yeniden maviye dönecek elbet… Hayaller kurulacak yine ve kavanozlara reçeller, Açılacak pencereler sonra yufkalar, sandık sandık çeyizler… Yine duyulacak çocukların cıvıltıları. Belki yakın belki uzak… Aminler sürüldükçe yüze, felah bulacak yürekler… Hiç ısınmamış gibi üşüdüğümüz Şubat değdi mi toprağa Elbet filizlenecek bahar elbet şakıyacak kuşlar…
Ne korkunç yıllardı onlar, arpa ekmeği yerlerdi ve uzak köylerden yiyecekleri gelirdi ve kıtlık, açlık savaş bir aradaydı ve dövüşmüşlerdi. Kur’an için, Halife için Fransız’ı kenti terk etmek zorunda bıraktıkları zaman kurtulduklarını sanmışlardı, oysa sonradan olanlar bambaşkaydı. Uğrunda savaşmadıkları ve savaşmayı akıllarına getirmedikleri şeyler olmuştu, ne uğruna savaşmışlarsa sanki savaşla onu ortadan kaldırmak istemişler gibi bir sonu olmuştu…
Şehir yıkıntıları. Ve insan yıkıntıları. (…) şehrin bir yerinde birileri ölüyor, ne korkunç! beklenmedik ölümler, beklenen ölümler, apansız gelenler, ağır ağır gelenler, ihtar edip gelenler, habersizce gelenler. kahvede otururken ölenler, bir otobüs yolculuğunda ölenler, gece yatağına yatıp da kalkmayanlar, vazife başında can verenler, onulmaz hastalıklardan ölenler, başını taş duvarlara çarpa çarpa gidenler, aşk derdiyle ölenler, aşksız ölenler. birileri hastalanmaya hazırlanıyor, öksürüyorlar ya da öksürmeden şuralarında bir sızı, uzaktan, üstlerine kondurmadıkları bir sızılarla, böyle başladığmı bilmiyorlar ya da bilmezlikten geliyorlar, çünkü beklemek çok korkunçtur, usul usul geleceğini bilerek ama ölüm meleğinin kanadını açıp kendisini kapacağı anı bilmeden, bu meçhul anı bilmeden beklemek korkunçtur.
Sayfa 10
239 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.