Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Biz ve Onlar
İmparatorluk günden güne zayıflamaktadır. Niçin saklamalı? Onu bu hale düşüren sebeplerin başında Avrupalılaşma zihniyeti gelir. Temellerini III. Selim'in attığı bu zihniyeti, derin cehaleti ve sonsuz hayalperestliği yüzünden II. Mahmut son haddine vardırır. Babıali'ye tavsiyemiz şudur; hükümetinizi dini kanunlarınıza saygı esası üzerine kurunuz. Devlet olarak varlığınız temeli, Padişahla Müslüman tab'a arasındaki en kuvvetli bağ, dindir. Zaman uyun çağın ihtiyaçlarını dikkate alın. İdarenizi düzene sokun, ıslah edin. Ama yerine size hiç de uymayacak olan müesseseleri koymak için eskilerini yıkmayın. Avrupalı medeniyetinden sizin kanun ve nizamlarınıza uymayan kanunları almayın. Batı kanunlarının temeli Hıristiyanlıktır. Türk kalınız. Tatbik edemeyeceğiniz kanunu çıkarmayın. Hak bellediğiniz yolda ilerleyin. Batının sözlerine kulak asmayın. Siz ilerlemeye bakın. Adalet ve bilgiyi elden bırakmayın. Avrupa efkar'ı umumiyesinin az çok değeri olan kısmını yanınızda bulacaksınız... Kısaca, Babıali'yi kendi idare tarzının tanzim ve ıslahı için giriştiği teşebbüslerden vazgeçirmek istemiyoruz. Ama Avrupa'yı örnek olarak almamalıdır kendine. Avrupa'nın şartları başkadır Türkiye'nin başka. Avrupa'nın temel kanunları Doğu'nun örf ve adetlerine taban tabana zıttır. İthal malı ıslahattan kaçının. Bu gibi ıslahat Müslüman memleketlerini ancak felakete sürükler. Onlardan hayır gelmez sizlere. METTERNİCH
Sayfa 167 - İletişim
Metternich'in mektubu
İmparatorluk günden güne zayıflamaktadır. Niçin saklamalı? Onu bu hale düşüren sebeplerin başında Avrupalılaşma zihniyeti gelir. Temellerini III. Selim'in attığı bu zihniyeti, derin cehaleti ve sonsuz hayalperestliği yüzünden II Mahmut son haddine vardırır. Babıâli' ye tavsiyemiz şudur: Hükumetinizi dini kanunlarınıza saygı esası üzerine kurunuz. Devlet olarak varlığınızın temeli, Padişahla Müslüman tab'a arasındaki en kuvvetli bağ dindir. Zamana uyun, çağın ihtiyaçlarını dikkate alın. İdarenizi düzene sokun, ıslah edin. Ama yerine size hiç de uymayacak olan müesseseleri koymak için eskilerini yıkmayın. Avrupa medeniyetinden sizin kanun ve nizamlarınıza uymayan kanunları almayın. Batı kanunlarının temeli Hıristiyanlıktır. Türk kalınız. Tatbik edemeyeceğiniz kanunu çıkarmayın. Hak bellediğiniz yolda ilerleyin. Batı'nın sözlerine kulak asmayın. Siz ilerlemeye bakın. Adalet ve bilgiyi elden bırakmayın. Avrupa efkar-ı umumiyesini az çok değeri olan kısmını yanınızda bulacaksınız... Kısaca, biz Babaali'yi kendi idare tarzı'nın tanzim ve ıslahı için giriştiği teşebbüslerden vazgeçirmek istemiyoruz. Ama, Avrupa'yı örnek olarak almamalıdır kendine. Avrupa'nın şartları başkadır, Türkiye'nin başka. Avrupa'nın temel kanunları Doğu'nun örf ve adetlerine taban tabana zıttır. İthal malı ıslahattan kaçının. Bu gibi ıslahat Müslüman memleketlerini ancak felakete sürükler. Onlardan hayır gelmez sizlere." Metternich (Avusturya Devlet adamı)
Sayfa 167Kitabı okudu
Reklam
"Birden Metternich'in öğüdünü hatırladım; tarihin derinliklerinden gelen bir dost sesi: 'Devlet-i Aliyye günden güne zayıflamaktadır. Niçin saklamalı: Onu bu hale düşüren sebeplerin başında Avrupalılaşma gelir. Temellerini III. Selim'in attığı bu zihniyeti, derin cehaleti ve sonsuz hayalperestliği yüzünden, II. Mahmut son haddine vardırır. Bâbıâli'ye tavsiyemiz şu: hükümetinizi dinî kanunlarınıza saygı esası üzerine kurun. Zamana uyun, çağın ihtiyaçlarını dikkate alın. İdarenizi düzene sokun, ıslah edin. Ama yerine, size hiç de uymayacak olan müesseseleri koymak için eskilerini yıkmayın. Batı kanunlarının temeli Hıristiyanlıktır. Türk kalınız. Avrupa'nın şartları başkadır, Türkiye'nin başka. Avrupa'nın temel kanunları, Doğu'nun örf ve âdetlerine taban tabana zıttır. İthal malı ıslahattan kaçının. Bu gibi ıslahat Müslüman memleketlerini ancak felakete sürükler."
Sayfa 31 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
184 syf.
7/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Balzac'ın İnsanlık Komedyası'na, Cemil Meriç'in açtığı kapı olan Altın Gözlü Kız'ı okuyarak giriş yaptım. On Üçlerin Romanı'nın üçüncü ve son kitabı olarak bilinir, Altın Gözlü Kız. On Üçlerin Romanı ise Balzac'ın 1833 ile 1835 yılları arasında yazdığı ve "Paris Hayatından Sahneler" in içinde yer alan üç bölümlük eserinin adıdır. Bu
Altın Gözlü Kız
Altın Gözlü KızHonore de Balzac · İletişim Yayınları · 2016514 okunma
Tarih, bazen insanlar yerine devler, insan sözleri yerine aslan sesleri, gündelik vakalar yerine rüya azametleri duyurur. III.Selim'in katlini, II.Mahmut'un cülusunu ne zaman hatırlasam, çocukluğumun hayretlerini ve teessürlerini duyuyorum. Shakespeare'in hiçbir trajedisi Topkapı Sarayı'nın dekoru içinde geçen bu facia kadar canlı, kanlı, buhranlı, heyecanlı ve izanlı olmamıştır.
Sayfa 29 - YKY Yayınları
''Mecmaüledeb adında bir risalede deniyor ki: ''Padişah, halife zalim olsa da ona itaat gerektir. Çünkü, her millet lâyık olduğu idareyi bulur kaidesi şeriat esasıdır. Bunun aksine hareket edenler kâfir olurlar.'' Görülüyor mu? Pespayelerin elinde din nelere vesile ve vasıta oluyor? II. Mahmut zamanında Mora'yı kaybettiğimiz vakit, bunun din bakımından terki gerektiğine dair bir de fetva çıkarılmıştı. Fetvayı vaktin şeyhülislâmı Dürrüzade Abdülvehab vermişti. İdaresizlik kolayca şeriatın sırtına yükletiliyor ve akan sular durduruluyordu. Bizdeki isyanların, kaytaklıkların hemen hepsi şeriata arka verdi.''
Reklam
''Türk milletini oldu bittileri kabul eder, bunlara baş eğer sananlar; Türk tarihini dikkatle okumalı, ibret örnekleri almalıdır. Osmanlı Türkleri tarihinde (Edirne vakası) adıyle anılan ve korkunç bir facia ile biten bir olay vardır. Hezarpare Ahmet Paşa vak'ası yanına bunu da kaydetmeliyiz. Bakınız nasıl oldu: II. Mustafa, hocası Feyzullah
''Bir gün II. Mahmud tebdil geziyor, milletin kendisini ne derece sevdiğini anlamak için halkla temas ediyormuş. Bir limonatacıya yanaşmış, bir limonata içmiş, içerken sormuş: ''Üçüncü Selim'den mi memnunsunuz, yoksa İkinci Mahmut'tan mı?'' Limonatacı cevap vermiş: ''İkisinin de Allah belâsını versin!'' Mahmut, ''Neden?'' demiş. Limonatacı yine cevap vermiş: ''Üçüncü Selim devrinde de limonatamı beş paraya satardım, İkinci Mahmut zamanında da öyle!'' Bu espri dolu vaka da gösterir ki, halk en ziyade yenilik getiren maddî ekonomik ihtilâllerle alâkadardır. İhtilâl, ekonomik sahada halkın lehine bir değişiklik vücuda getirmedikçe halk da memnun olmuyor. Şüphe yok ki, bunda çok hakkı var.''
Orhan Pamuk
"Köpekler bizden olmayanı sezer, anlar. Onlarda bu haslet Allah vergisidir. Bu yüzden Avrupalıları taklit etmek isteyenler köpeklerden korkar. Osmanlı’nın belkemiği Yeniçerileri katlederek Batılılar’a bizi ezdiren II. Mahmut İstanbul’un köpeklerini de katletmiş, öldüremediklerini Hayırsızada’ya sürgün etmişti. İstanbullular aralarında dilekçe imzalayıp köpeklerini sokaklara geri istediler. Mütareke yıllarında İstanbul işgal altındayken, İngilizler Fransızlar rahat etsin diye köpekler gene katledildi. İstanbul’un güzel halkı köpeklerini gene geri istedi. Bütün bu tecrübeyle artık köpekler kim kendilerine dost, kim düşman, derinden sezerler."
Sayfa 370Kitabı okudu
Deniz
Denize düşen yılana sarılır. II. Mahmut
Reklam
Tespit 1) Hz. Muhammet’in doğum tarihi tartışma konusudur. Hindistanlı Müslüman ilim adamı Prof. Muhammed Hamidullah’ın araştırmalarına göre Hz. Muhammet’in doğum tarihi 12 Rebiülevvel (17 Haziran 569) idi. Mısırlı astronomi bilgini Mahmut Paşa el-Feleki ise yaptığı hesaplarda Hz. Muhammet’in doğum tarihini 9 Rebiülevvel (20 Nisan 571)
Hiç uygun olmayan bir vakitte hiç uygun olmayan bir hareket yapan, yahut lâf söyleyenler hakkında kullanılan bu deyimin hikâyesi şöyle: Sultan II. Mahmut devrinde Mehmet Efendi isminde bir zat yaşarmış. Münasebetsizlikle şöhret bulmuş. Padişah bir gün onu dinleyip, münasebetsizliğinin derecesini ölçmek istemiş. Efendiyi huzura getirmişler.
304 syf.
9/10 puan verdi
Yazarın Kanuni ile ilgili üçlemesinin son kitabı imiş. Öncesinde Kanuni ve Sultan romanları varmış. Ben bunu kitabı okumaya başladığımda öğrendim ve bir an için okumaktan vaz geçtim. İlk ikisini okuduktan sonra üçüncüyü okumak daha doğru olabilir miydi? Ancak sunuşta bu sorunun cevabı vardı; bağımsız bir roman gibi okunabilirdi. Okay Tiryakioğlu'nun Yavuz ve Mevlana adlı kitaplarını okudum ve açıkçası ikisini de çok beğendim. Tiryakioğlu'nun farklı bir roman tekniği var. Aynı farklılığı burada kullanmış. Romanın baş kahramanı hayali bir karakter olan Vehimi Orhun Çelebi. Zaten roman onun yargılandığı divanda verdiği savunmanın tutanakları üzerinden gidiyor. Yavuz dönemini ve Kanuni dönemini yaşayan, yaşı 80'i geçmiş bir ihtiyardır artık Vehimi Çelebi. Ancak kendisi Yavuz tarafından kurdurulan Çelik Hilal teşkilatının bir numaralı kişisidir. O yüzden casusluktan seferlerde asker olmaya kadar pek çok kritik devlet hizmetinde yer edinmiştir. Romanda boğdurulan Şehzade Mustafa Çelebi ile Kanuni de ikincil kişiler olarak yer buluyorlar kendilerine. Tabii Yavuz Sultan Selim, Kanuni'nin diğer çocukları Şehzade Bayezid ve şehzade/Sultan II. Selim ile Hürrem Sultan, Mihrimah Sultan, Pargalı İbrahim Paşa, Zal Mahmut Paşa, Sokollu Mehmet Paşa, Rüstem Paşa, Düzmece Mustafa, Şah Tashmab gibi devrin önemli karakterleri de az ya da çok yer ediniyorlar kendilerine. İçinde aksiyon da olan, iyi kurgulanmış ve tahkiye edilmiş bir roman, ben çok beğendim. Tavsiye ederim...
Süleyman Han
Süleyman HanOkay Tiryakioğlu · Timaş Yayınları · 2013307 okunma
1.202 öğeden 1.186 ile 1.200 arasındakiler gösteriliyor.