Ne yoğun bir kitaptı ama! Yüzyüze ve Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek hikayelerini daha çok beğendim.
Yüzyüze, savaştan kaçıp karısının, çocuğunun,anasının yanına dönen ve özgürce yaşayacağı Çatkal'a gidene dek gizlenen İsmail ile onu koruyan,çocuğundan dahi kıstıklarıyla kocasını doyurmaya çalışan Seyde nin hikayesi. Genel anlamda Seyde'nin vicdan sorgulamaları hakim o kadar gerçek,öyle dokunaklı ki :( Eşimin yollarını gözlediğim şu günlerde onlar kavuşunca sevinmiştim ama çok kısa sürdü bu mutluluk. Kandıramıyor ya insan kendini ,erteliyor sadece görüpte görmezden geldiklerini,vicdan rahat vermeyince sevdiğinin yanında olması da yetmiyor. Çünkü onurlu bir kadın Seyde,sonunda özüne dönüyor,tabii acı oluyor bu dönüş. İsmail yaptığı tercih doğrultusunda bence kendi kaçınılmaz sonunu hazırladı. Yazar öyle iyi ve derin ayrıntılarla veriyor ki bunun öngörüsünü çok anlamlıydı.
Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek, kitabın en uzun ve en sürükleyici hikayesiydi. Esas olayın satır aralarında değinilenler dahi çok iyiydi. Zaman zaman ocak başında, tv sesleri arasında,oğlumun çekiştirmeleriyle de okusam da hiç kopmadım hikayeden. Susuzluğu yaşamaktan da çok korktum belirtmeden geçemeyeceğim.
Usta kalem harika eser ne diyim , keyifli okumalar;)