Kemikleri ısırarak kırmaya izin yoktu, sana vardı. Sirkeyi höpürdetmeye izin yoktu, sana vardı. Önemli olan ekmeği düzgün dilimlemekti; ama senin üzerinden soslar damlayan bıçağınla yaptıların önemsizdi. Yemek artıklarının yere dökülmemesine dikkat edilmeliydi, sonunda en fazla yemek artığı senin altında olurdu. Masada yalnızca yemekle ilgilenilmeliydi, oysa sen tırnaklarını temizler ve keserdin, kurşunkalemlerini tıraş ederdin, kürdanla kulaklarını karıştırırdın. Lütfen, baba, beni yanlış anlama, tamamen önemsiz ayrıntılar olabilir, ancak benim için böylesine belirleyici bir insan olan sen, bana dayattığın davranış kurallarına bizzat uymadığın için ezici bir boyut kazandı bunlar. Bu yüzden dünya benim için üç bölüme ayrıldı; benim, yani kölenin, yalnızca benim için icat edilmiş ve üstelik bilmediğim bir nedenle asla tümüyle yerine getiremediğim yasaların boyunduruğu altında yaşadığı bir bölüm, sonra senin, yöneterek, emirler yağdırarak ve bunlara uyulmadığında öfkelenerek yaşadığın ve benimkinden alabildiğine uzak bir ikinci dünya ve nihayet tüm diğer insanların, emirler ve itaatten bağımsız, mutlu yaşadıkları üçüncü dünya