Saadet tamamıyla gönül işidir. Ve içimizdedir. Onu kendi içimizden başka bir yerde sanıp aramak ve saadeti sırf servet, iktidar ve şöhrette görmek çölde serabı su zannetmektir.
Casusluk size üçüncü bir göz verirken yanlış bilgi düşmanınızın gözlerinden birini çıkarır. Tek gözlü canavar hedefini her zaman şaşırır.
Cinsellik kapatılsın :)
On yedinci yüzyıl Katolik itiraf pratiklerinden başlayarak ve yirminci yüzyıl psikanaliziyle devam eden bir süreçte kendi cinsel davranışımızı irdeleme görevi kendimizi daha iyi anlamanın yolu olarak anlaşılmaya başlanmıştır. Öne sürdükleri amaçlarındaki büyük farklılıklara rağmen hem Katolik itiraf tekniği hem de Freudcu psikanaliz tekniği insan
Sayfa 170 - Profil KitapKitabı okudu
Zehirli sözlerinizden aldığınız bir anlık zevk ödediğiniz bedel karşısında önemsiz kalacaktır.
Sayfa 60Kitabı okuyor
Nasıl algılandığınıza aldırmayarak sizin adınıza başkalarının karar vermelerine izin vermiş olursunuz. Kaderinizin ve şöhretinizin efendisi olun.
Sayfa 70Kitabı okuyor
insanlar arasındaki toplumsal bağ
"herkesi hizaya getiren ortak iktidar" sayesinde kurulur:
Düzenbaz insanların her zaman zararlı, tehlikeli bir parti uydurmaları gerekir. Eski bir oyundur bu. Hayır, senin ve benim gibi bağımsız insanların oluşturacakları bir iktidar partisi gereklidir.
TİB, Kültür Yayınları
MAKSUD BİR, RİVÂYET MUHTELİF...
(...)Baktım, Padişah durmadan "âteşin bir zekâ..." deyip duruyor, anladım ki, artı son sözü söyleyip konuşmayı bitirmem lâzım.
- "Padişahım, son söyleyeceğim söz budur. İslâmiyet'i müdafaa ve himaye edemeyecek bir iktidar, bir saltanat gitse; yerine yeni bir saltanat, bir iktidar konur. Fakat din giderse, yerine yeni bir din gelmez, padişahım! Benim korktuğum dindir..." Padişah , bu sözlerim üzerine, müteessir oldu: "Herkesin maksudu bir amma, rivayet muhtelif" diyerek Ziyâ Paşanın bir mısraını okudu...
Sayfa 59 - 2.Kısım, (Kahire, Ezher'de Okuduğum Yıllar), -Şeyhü'l-İslâm Mustafa Sabri Efendi-, Tebliğ Vazifesi, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
IMF ve Dünya Bankası kredilerine ve yabancı reyting kuruluşlarının vereceği notlara bel bağlamak pahasına da olsa iktidar koltuklarında oturabilmek için söylediği yalanlara da elimize tutuşturdukları reçeteleri uyguladığımız halde her yeni krizin ardından, "alın size daha ağır bir reçete" deyip zaptiye gibi tepemize dikilen banker kapitalizminin aracı ve tefeci kuruluşlarının düzmece programlarına da teslim olmak zorunda değiliz biz!
“Seçimden beri, her türlüsü denendi. Neden mi? Sadece bir CHP-AP koalisyonunun koşullarını hazırlamak için. Böylece bir taşla iki kuş vurmanın hesabı yapılıyor. Kuşun biri AP’li bir hükümetle düzenin devam ettirilmesi. Diğeri ise CHP’nin bitirilmesi. CHP’nin gelecek seçimlerdeki iktidar şansını ortadan kaldırmak için en geçerli formül, Halk Partisi’ni AP ile hükümete koşmak. “ YALÇIN KÜÇÜK- 1973
