Adımı unuttum, kaç yıldır isimsizlerdenim.
Sorsalar suçumu yalansız ama söylerdim
Sana unutulanları, derdimi.
Aşkla baktın, aşksız bıraktın!
Sensiz ben şimdi isimsiz kaldıysam
Suçlusu ben miyim?
Eski İslam düzenlerinde disiplini sadece devlet mi sağlıyordu? Değil elbet. Bilginler, arifler ve manevi ocak önderleri en az, yönetim kadar etkili idiler.
Komünizm, kapitalizm vb. bütün sistem ve doktrinlerin, dünya görüşlerinin ve hatta hayat tarzlarının kendilerine özgü bir sıkıdüzeni (disiplini) vardır.
Diriliş, ruhlarda, kapanmış bir kapıyı açmak ülküsüdür. O kapıyı ne apollon cücesi akılcılık, ne diyonizos kırması pop çılgınlığı, ne havari kaosu özentili hipilik, ne spartaküs çalımlı «özel korunmalı gerillacılık, ne terör, ne anarşi, ne özgürlüğü yok ettiği halde dilinden düşürmeyen kapitalizm, ne de eşitlik adına eşitliği ruhlar haritasından silen komünizm açabilir. Bütün bunlar, zaten o kapıyı açan değil, kapayanın ta kendileridir.Ya da en azından, o kapının kapanışından doğma karanlıkta boy atan zakkum filizleri...
Dirilişçi varoluşunun özü özgürlükle doludur. Onun özgürlük kadehini, ne nefs, ne şeytan, ne de tabiat kırabilir. Kölelikle kendinden geçmiş insanın yeniden kendine gelişinde, vazgeçilmez özgürlük yöntem ve öğretisidir diriliş
Tabii o zaman soruyorsun kendine: Nerede şimdi o hayallerin? Kafanı iki yana sallayıp, "Yıllar nasıl da uçup gidiyor!" diyorsun. Yine soruyorsun: Nasıl geçirdin o yıllarını? En güzel zamanlarını nereye gömdün? O yılları yaşadın mı yaşamadın mı?