Bazı insanlar anlamasa da bazı insanlar kabul etmese de ve bazı insanlar leke sürmeye çalışsa da NOBEL başka bir dünya ve nobelli yazarlar başka bir dünyadan gelmiş gibi eserler ortaya koyuyorlar..
Coetze bu kitabında cesurca bir tercih yaparak kahraman olarak DOSTOYEVSKİ'yi seçiyor. Bu tercihi yaptıktan sonra sanatını konuşturup ortada sıradan bir kahraman bırakmıyor ve gerçek bir DOSTOYEVSKİ okutuyor. Dostoyevskinin beynine giriyor ve tıpkı onun gibi cevaplar veriyor. Romanın akışı içinde bir olay yaşanırken yada bir diyalog anında kahramanın beyninin içinden geçen düşünceleri önümüze seriyor ve bunu o kadar doğal yapıyor ki evet diyorsunuz bu olay gerçek ve bu adam bizim DOSTOYEVSKİ...
Kitabı okuyanlar belki sıkılabilirler ancak sonunda ne olursa olsun yazara saygı duyacaklarını eminim çünkü yazar kitabın her satırında büyüklüğünü konuşturuyor ve bize bir cümle kurduruyor...
NOBEL:BAŞKA BİR DÜNYA
Saygılarımla...
İki çeşit yazar vardır.
Her romanında kendini geliştiren ve okuruna apayrı heyecan yaşatan yazarlar ve yazdığı romanlarla isim yaptıktan sonra her romanında geriye giden ve okurlarını hayal kırıklığına uğratan yazarlar. İskender Pala kesinlikle ikinci grup yazarlar arasına giriyor. Hiç okumayan birisine üzerinde yazar ismi olmadan "Şah ve Sultan" romanını ve "Karun ve Anarşist" kitabını! Verseniz kesinlikle aynı yazarın eseri olduğuna hele ki Şah ve Sultan'ın önce yazıldığına inandıramazsınız.
İskender Pala malesef her yeni romanda beni hayal kırıklığına uğratmaya devam ediyor. Nasıl olsa ilk basımda 150.000 adedi ismimle satarım düşüncesiyle kaliteden uzak kitaplar basıyor. Hemde kendi yayınevinde...
Gelelim kitaba... Yazar milattan önce bir hikayeyi günümüze taşımaya çalışmış ancak ne milattan önceki hikayeyi göz önüne serebilmiş ne de günümüzde bir hikaye ortaya koyabilmiş. Liselerarası hikaye yarışmalarında oluşturulacak bir kurguyu kitap diye ortaya koymuş.
Hikayenin günümüze bakan yanında 1980 darbe dönemini işlemeye çalışsa da bunu başaramamış ve kitabı sürekli ideolojik bilgiler veren bir yazıya dönüştürmüş. Bu nedenle kitap romandan uzak kalmış ve okurun okurken yorulmasına sebebiyet vermiş. Yazar sanki bir derdi var ve bu derdi romanla anlatmak istiyor gibi görünse de ne derdi ortaya koyabilmiş ne de bir şey anlatabilmiş.
Şah ve Sultan, Katre-i Matem, Mihmandar gibi kitapların yazarına yakışmayacak bir eser okumak isteyenlere iyi okumalar dilerim..
Ancak sanırım bir süre İskender Pala kitapları satın almayacağım...