"Ne diyorsun evladım sen,babanı mı öldüreceksin?"
"Evet,öldüreceğim.Çoktan başladım bile.Öldürmek derken öyle Buck Jones un tabancasını alıp dan diye öldürmeyi kastetmiyorum.Öyle değil. Kastettiğim onu kalbimde öldürmek. İyiliğini istemekten vazgeçmek.Derken bir gün ölüp gidecek."
(...)
Beni kucağına alan bu adamın istediği nedir?Babam değil ki.Benim babam öldü.Onu Mangaratiba öldürdü"
Babam peşimden gelmiş ve gözlerimin yine yaşlarla dolduğunu görmüştü.Benimle konuşmak için neredeyse tamamen diz çöktü.
"Ağlama,evladım. Kocaman bir evimiz olacak. Arkasından gerçek bir nehir akacak. Bir sürü ağacın olacak.Salıncaklar yapıp kurabileceksin."
Anlamıyordu.Anlamıyordu...
"Hepsi boşuna, baba...Hepsi boşuna..."