"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Karamazovlar’ı Dostoyevski’nin zirvesine hatta cahilliğimden cüret alarak edebiyat tarihinin zirvesine koyarak başlamak istiyorum. Bu noktada Suç ve Ceza’yı öne atarak itiraz edenler olacaktır ki bana kalırsa bu iddiada bulunanlar henüz Karamazovlar’ı okumayanlardır. Ecinniler de Raskolnikov karakterini şöyle böyle içinde barındırdığından Suç ve
Hayatımda okuduğum en itici karakterlere sahip olabilme yeteneğinde mükemmel eser. Böyle güzel bir kurguyu her zaman okumak mümkün olmayabilir. Bu yüzden bu incelemeyi okumaya başlayıp sonunu getirmeyecek arkadaşlarım için sona yazacağım şeyi bu sefer başa yazıyorum; okuyun arkadaşım. Bu kitabı okuyun!
Kitap, karakterlerden birinin bir diğerine
Gelmiş geçmiş en çok satan kitap,100 temel eserden biri,200 milyon adeti geçebilen tek kitap.Daha ne denilebilir ki bi kitapla ilgili bu kadar insan yanılmış olamaz pek tabi.Kitabın puanını peşin vereceğim 10 10 10.Kitapta bir kere gizem her zaman en sona kadar seni bekletiyor.Sürekli bir yolculuktasın ve bu yolculuk yer yer seni sıkıyor ama
"Şimdi ben neyim? Ödlek bir kardeş mi, yoksa inançsız bir derviş miyim? insanlara olan sevgimi mi yitirdim, yoksa inancım mı zayıfladı? İnsan şeklini mi, inancımı mı yoksa ikisini birden mi yitirdim ben?"
Bu cümle aslında bu kitabın özeti.
Yazardan ilk önce konuya girmek istiyorum.
Meşa Selimoviç 1944 sonlarında ağabeyini, 3.Kolordu Askeri
Çok zaman önce okumuş olduğum bu muhteşem eser üzerine birde ben yorum yapayım dedim. Dikkat!! Kitap içerisinden alıntılar ve ufakta olsa, yazar hakkında bilgilendirme ve şahsi görüşümü içerir.
Bundan yıllar yıllar evvel, sene 1092 yılında Buhara’dan yola çıkmış bir kervana köle olarak satılan güzel bir kızımız ile başlıyor bugünkü efsanemiz.
"Gözyaşları güven verir, tebessüm ise sinsidir; tebessüm, kalbin yalan söylemek için altına saklandığı perdedir."
"Kalbinizin derinliklerinde keder var, çünkü ruhunuz acı çekiyor."
Pauline, gömülü roman tekniğiyle yazılmış, "gizli çekmeceler olan" bir eser. İçinde 3 farklı anlatıcının olduğu bir gizem/macera romanı.
*İlk üç bölümü ve son bölümü (14.bölüm) yazar Alexandre Dumas'dan dinliyoruz.
*3-6. bölümlerde ikinci anlatıcı giriyor devreye: Alfred De Neval
*7-13. bölümleri ise Pauline'de dinliyoruz ki bu bölümleri dinlerken, bir gizemi çözmeye çalışıyoruz. Pauline'ni hikayesi, bize bir kadının ilk heyecanlarını, aşkını, yanılgısını anlatıyor.
*Son bölümde ise yazar Alexandre Dumas hikayeyi yeniden eline alıyor, toparlıyor ve kitabı bitiriyor.
Kulağınıza biraz karışık geldiğinin farkındayım ama okurken daha anlaşılır olacak, bu bilgiler eşliğinde okuduğunuzda ise, çok daha kolay ve keyifli ilerleyeceksinizdir.
Alexandre Dumas'nın diğer kitaplarında da gördüğümüz intikam duygusu yüksek, merak unsurunun yoğun olduğu, sayfaları birbiri ardına çevirmenizi sağlayacak iyi bir romandı. Çok severek okudum.
Kitap hakkında detaylı yorumumu bu videoda bulabilirsiniz: youtu.be/TJcPFLNi0dI
Metehan Asaf Çabuk / Aralık
Hayat bazen insanları öyle kayıplar ile sınar ki, o an elinizden hiçbir şey gelmez. İstemeseniz de sabretmeyi yine hayat öğretir. Hüzün, intikam, dostluk ve aşkın hikayesini anlatan bir kitap #Aralık. Duygudan duyguya geçecek, kalemin ve kurgunun akıcılığından ne zaman bitirdiğinizi bile anlayamayacaksınız.
Sevginin
Freud'un belki de en önemli ve anlaşılabilir eseri olan
Uygarlığın Huzursuzluğu 'da; Freud mutluluk, haz ilkesi, cinsellik, saldırganlık, ölüm dürtüsü ve birey-uygarlık çatışması gibi konuları ele almış.
İnsan mutluluğu arar, mutlu olmak ve öyle de kalmak ister. Freud, insanın sürekli mutlu olmasının