Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Berke

Herkesin muhtemel bir virüs taşıyıcısı olmasından şüphelenilir; bu da bizi bir karantina toplumuna götürür, ki sonuç olarak biyopolitik bir gözetleme rejimine yol açacaktır.
Sayfa 29
Reklam
Hayatta kalma mücadelesinin karşısında iyi hayat kaygısını koymak gerekir. Hayatta kalma histerisinin hakim olduğu toplum bir ölememişler** toplumudur.
Sayfa 27
Kapitalizm iyi hayat anlatısına sahip değildir. Hayatta kalmayı mutlaklaştırır. Sermayenin artmasının ölümün azalması demek olduğu şeklindeki bilinçdışı inançtan beslenir.
Sayfa 27

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hayatta kalma histerisi hayatı radikal bir şekilde geçici kılar. Hayat optimize edilmesi gereken biyolojik bir sürece indirgenir. Her türlü meta-fizik boyutunu yitirir.
Sayfa 26
Viroloji teolojiyi yerinden ediyor...
Hayatta kalma toplumu pandemi nedeniyle Paskalya'da bile ayin yapılmasını yasaklıyor. Rahipler bile "sosyal mesafe"ye uyuyor ve maske takıyorlar. İnancı hayatta kalmaya kurban ediyorlar bütünüyle. Yakınını sevmek paradoksal bir şekilde mesafeyi korumak haline geliyor. Yakınımdaki potansiyel bir virüs taşıyıcısıdır. Viroloji teolojiyi yerinden ediyor.
Sayfa 26
Reklam
Pandemi döneminde neoliberal çalışma kampının adı "home office"tir: evde çalışma.
Sayfa 26
Hayatı yaşanır kılan ne varsa hepsini hayatta kalma uğruna seve seve feda ederiz. Pandemi karşısında temel hakların radikal bir şekilde kısıtlanması da sorgusuz sualsiz sineye çekilir.
Sayfa 25
Hayatta kalma toplumu iyi hayat anlayışını tümüyle yitirir. Zevk de kendi başına bir amaç haline gelmiş olan sağlığa kurban edilir.
Sayfa 25
Acı ve mutluluk, Nietzsche'nin deyişiyle "ikiz kardeşlerdir, birlikte büyüyen [ . . . ] ya da birlikte güdük kalan". Acı engellendiğinde mutluluk yavanlaşıp sıkıcı bir rahatlığa dönüşür. Acıya duyarlı olmayan insan derin mutluluğa kapısını kapatmıştır.
Sayfa 24
Neoliberal performans toplumundaki yorgunluk bir ben-yorgunluğu olduğu ölçüde apolitiktir.
Sayfa 24
Reklam
Halbuki devrimin mayası birlikte hissedilen acıdır. Neoliberal mutluluk dispozitifi bunu daha doğmadan öldürür.
Sayfa 24
Mutluluk dispozitifi insanları tekilleştirerek toplumun siyasi ve dayanışmacı yönlerini yitirmesine yol açar. Mutluluk herkesin kendi başına uğraşması gereken bir şeydir. Kişiye özel bir hale gelmiştir. Eziyet de kişinin kendi başarısızlığının sonucu olarak yorumlanır. Böylece devrimin yerini depresyon alır.
Sayfa 23
Palyatif toplum, ilaçlar ya da medya yoluyla oluşan duyarsızlık sayesinde eleştiriye karşı bağışıklık kazanır. Sosyal medya ve bilgisayar oyunları da anestezikler gibi etki gösterir. Toplumsal sürekli anestezi, bilgi ve düşünmeyi engeller, hakikati baskılar
Sayfa 23
Çağın Çıkmazı: Pozitif Psikoloji
Böylelikle pozitif psikoloji devrimin sonunu ilan eder. Devrimciler değil motivasyon antrenörleri sahneye çıkar ve hoşnutsuzluk, hatta öfke gibi duyguların belirmesine engel olurlar: "Aşırı toplumsal çelişkilerin mevcut olduğu 1920'lerde mali krizin arifesinde zenginlerin aşırılıklarını ve fakirlerin sefilliğini vurgulayan pek çok işçi temsilcisi ve radikal aktivist mevcuttu. Buna karşılık 21. yüzyılda bambaşka türde ve çok sayıdaki ideolog sürüsü bunun tam karşıtını yayıyor: eşitlikten son derece uzak olan toplumumuzda her şeyin iyi olduğunu ve çaba gösteren herkesin çok daha iyi bir konuma geleceğini. Motivasyon hocaları ve olumlu düşünmenin diğer temsilcilerinin sürekli çalkalanan iş piyasası yüzünden mali yıkımın eşiğinde bulunan insanlara iyi bir haberi var: en ürkütücü 'değişimler'i bile kucaklayın ve bunları fırsat olarak görün."
Sayfa 23
Neoliberal mutluluk dispozitifi bizi ruhsal iç-gözleme zorlayarak mevcut iktidar ilişkileriyle ilgilenmekten alıkoyar.
Sayfa 22
656 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.