Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

mualla

mualla
@istasyonsarkilari
editör *yalnızca okuduklarımı paylaşıyorum. lütfen gereksiz mesajlar yollamayın.
112 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Erken Dönem Romanlarımız ve Tatlı Teknik Aksaklıkları
İlk kadın romancılarımızdan biri olan Fatma Aliye'nin Udi (1899) adlı romanı ilk olarak İkdam gazetesinde tefrika edilmiş. Sunuş yazısında Reşat Nuri'den öğrendiğimize göre, "Çanakkale'de kış gecelerinde, komşu hanımların okuryazarları toplanarak romanı okurlardı. Fatma Aliye Hanım'ın Udi diye bir romanını
Udi
UdiFatma Aliye Hanım · İş Bankası Kültür Yayınları · 2022788 okunma
Reklam
264 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
30 saatte okudu
"Başını önüne eğmek suçunu kabul etmekle aynı şeydi çünkü." Bir romandan ne beklediğinize göre okumanın seyri değişebiliyor. Ben bir süre boyunca küçük hayatların küçük hesaplarını okuyor olduğumu düşünerek kitabın sonuna kadar bıkacağıma ve Yu Hua'yı bir daha okumayacağıma karar vermiştim. Elbette, küçük hayatlar da ilgi çekici
Kanını Satan Adam
Kanını Satan AdamYu Hua · Jaguar Kitap · 20182,414 okunma
364 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Maruha, Bade Osma'nın ikinci kitabı ve ilk romanı. Bilen bilir gerçek hikâyelere ürperen, filmlerde de kitaplarda da sırf 'gerçek' diye içeriğe ekstra değer yükleyen biri olmadım hiç. Maruha'nın da bu dünyada var olan biri üzerine olması beni heyecanlandırmamıştı. Tatavla'da Bir Delirme Vakası'nı (öykü kitabı) bundan 5 yıl önce okumuş ve
Maruha
MaruhaBade Osma Erbayav · Yitik Ülke Yayınları · 20166 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
231 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Karanlık çukurlardan dolmağa başlayıp tepelere inmeden okunmayacağını anladım Gece'nin. Yanılgılara düşüp, yanılgılardan kalkarak süren bir anlatı bu. Önce kurmaca yönü bulunmayan düşünsel bir anlatı zannettim, yanıldım. Sonra bir olay örgüsü buldum zannettim, yanıldım. Yazarın görevi nedir? İki ana karakter, belirgin mekanlar, alışıldık diyaloglar ve kronolojik bir olay örgüsü mü sunmalı yazar bize? Yazar gerçekten bizlere sunmak için mi yazar, anlaşılmak için mi? Gece zifiri karanlıkta kalmış kafama iki pencere açtı. Okuduğum süre boyunca toplumsal olaylara değdirmelerin yanında sürekli yazarı düşündüm, düzeltmeni düşündüm. Dipnotlar ikinci pencereyi hep açık tutmaya yaradı. Yazarın hissettiği o Tanrı olma büyüklüğünü bir şeyler karalayan herkes bilir; yeni insanlar yaratırsın, kanlı canlı, geçmişi-geleceği olan yaratıklar... Sen konuş dediğinde konuşur, sen öl diye buyurduğunda ölür. Ancak yazarın kontrolü kaybettiği bir yer hep var olacaktır, yüklenen "görevlerin" baskısı küçük tanrının yönetim gücünü kısıtlar. Yaratıcılık aşılabilir mi? Gece yazıldığına ve bizler okuduğumuza göre, evet. Belirli bir mekan, karakter gelişimi, olay örgüsü olmadan da yaratım gerçekleşebilir. Kimileri bunu eline yüzüne bulaştırır fakat Bilge Karasu... Alışılmadık söz dizimi, iki farklı kelime bize yazarın anlaşılmaz, çekilmez, okunmaz olduğunu düşündürür. Adapte olma yeteneğimiz biraz olsun varsa, Gece'yi okuyabiliriz. Hatta birkaç kez okuruz ki, bizi çarpmayan yerleri bulup kendimizi tekrar tekrar sarsalım.
Gece
GeceBilge Karasu · Metis Yayınları · 20202,176 okunma
95 syf.
7/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Şimdiye kadar Muallim Naci hiç ilgimi çekmemişti, muhtemelen yeni edebiyata daha çok ilgi duyduğumdandır. Alanı Yeni Türk Edebiyatı olan bir hocam, unutup tekrar tekrar Ömer'in o dört cepli hırkasını giydiğinde "Oh! Oh!" diyerek hırkasını okşadığını anlatınca merakımı kazanmıştı. Daha sonra Ömer'in Çocukluğu'nu okumadık diye bize gönül koyunca alıp okumaya karar verdim. Genelde klasikleri Özgür Yayınları'ndan okurum ancak bulamadığım için bu yayınevinden okumuş bulundum. Çok sadeleştirilmiş bir dille karşılaştım, belki de çocuklar için sadeleştirilmiş haliydi bilemiyorum. Gerçi içeriği ne derece çocuklara uygun tartışılır. Bu küçük anı kitapçığı Muallim Naci'nin 8 yaşına kadar yaşadığı çocukluk anılarından oluşuyor. Bütün anılar o hırkasını sevdiği çocuksuluğa sahip değil tabii ki. Dönemin acımasız hocalarından, kayıtsız insanlardan, babasının ölümüne dek onu sarsan anılarını da lafını esirgemeden yazmış Naci. Açıkçası uzak olduğum bir kültür olduğundan dini anıları beni pek etkilemedi. Eminim etkileyebildiği okurlar olacaktır. Dönemine bir çocuk gözüyle ışık tutması açısından değerli bir eser.
Ömer'in Çocukluğu
Ömer'in ÇocukluğuMuallim Naci · Zafer Yayınları · 20056,1bin okunma
Reklam
248 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Cinli kızlardan kim kaldı?
Bir mavi otobüste açacaksınız gözlerinizi. Köyün taşlı yollarında tıngır mıngır giden bir otobüste. Köylü, içinden olmayandan hep nasıl korktuysa içinde olduğunuz otobüsten de öyle korkacak. Bilenleriniz vardır, köylünün korkusu arsızdır. Arsızlığa vurduğu korkusunu sırtına geçirip mevcut duruma akıl erdirmeye çalışacak. Açıklayamadığı her işi,
Sevgili Arsız Ölüm
Sevgili Arsız ÖlümLatife Tekin · Can Yayınları · 20187,1bin okunma
143 syf.
9/10 puan verdi
·
13 saatte okudu
Tutkuya Düşen Gölge: Fatalizm
Elimde 25 sene öncesine ait bir baskısı bulunan yarı senaryo yarı roman biçiminde yazılmış eser, öncelikle çeviri konusunda bir ikileme düşmemize sebep oluyor. Zaman çekimlerinin, sahnenin tasvir edildiği bölümler ile onu takip eden diyalog tekniğinin yoğunluk gösterdiği bölümler arasında farklılık göstermesi okumanın akışını baltalıyor. Orijinal
İş İşten Geçti
İş İşten GeçtiJean-Paul Sartre · Varlık Yayınları · 2010761 okunma
156 syf.
8/10 puan verdi
·
19 saatte okudu
Haşim'e Göre Yenileşen Dünya, Sanat ve Kadın
Eser, Haşim'in İkdam gazetesinde 1928 yılı boyunca sanat ve edebiyat sütunlarında kaleme aldığı köşe yazılarından mürekkep. Yayına hazırlayan Mustafa Çiçekler'in, kitabın ön sözünde söylediğine göre sadeleştirmede aşırıya kaçılmamış fakat ben buna rağmen oldukça anlaşılır buldum. Ya Haşim nesirde çok açık bir dil kullanıyor ya da Çiçekler'in
Bize Göre
Bize GöreAhmet Haşim · Alkım Yayınları · 20063,628 okunma