Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir kadın, görünürde ne kadar cansız olsa da, hayat gücünün büyümeye devam edebilmesi ilginç değil midir?
Kadınlar sadece ilgiyle bağlı değildir, yaşam da kadınların ilgisine bağlıdır.
Reklam
Fasulye yemek ve günah ilişkisi ile ruh.
Erkeklerin fasulye yemesi, Helen öncesi dönemde de yasaklanmıştı; Pisagorcular da bu pratiği söz konusu yiyecekte atalarının ruhlarının yaşadığı gerekçesiyle uzun süre uygulamışlardır. Buna göre fasulyeyi yiyen erkek (kadınların tersine) yalnızca ruhların tekrar dünyaya geri gelmesini engellemekle kalmıyor, aynı zamanda ölümcül bir günah da işlemiş oluyordu. Kadınlar ise doğurganlıkları sayesinde bu yasağın tamamen dışında tutulan varlıklar olmuşlardır.
Say yayınlarıKitabı okuyor
Temyiz talebim reddediliyordu. "Eh, ne yapalım, o halde öleceğim." Başkalarından daha erken ölecektim, orası aşikârdı. Ama herkesin bildiği gibi, hayat yaşamaya değmez. Aslında, doğal olarak başka kadınlar ve başka erkekler yaşamaya devam edeceklerine, üstelik bu binlerce yıl böyle sürüp gideceğine göre, ha otuz yaşında ölmüşsün ha yetmiş; bir önemi olmadığını biliyordum. Uzun lafın kısası; bu, gün gibi ortada. Ha bugün olmuş ha yirmi yıl sonra, neticede ölen yine ben olacaktım. Bu noktada, akıl yürütmemde beni biraz huzursuz eden, yirmi yıl daha yaşamak fikrinin kalbimi dehşetli bir hop ettirmesiydi. Ama bu hissi bastırmak için tek yapabildiğim, yirmi yıl sonra yine o gün gelip çattığında, düşüncelerimin ne olacağını hayal etmekti.
Sayfa 102Kitabı okudu
Aşka âşık adamların oltalarına takılan masum balıktır âşık kadınlar. Ahmakça avlanır, canından olurlar.. Nazan Arısoy
Bastırılmış olandan söz ettiğimizde, onu hep bir vaatle birlikte düşünüyoruz. Geri döndüğünde yalnızca kendi adına, kendi dışlanmışlığı, kendi mahrumiyeti adına değil, başkaları adına da konuşacaktır, diye umuyoruz. Ama burada bir çelişki de var: Çünkü geri dönen, hiçbir zaman bastırılmış olanın kendisi değildir. Geri dönerken aslında taşıdığı vaadi de tüketmiştir; bize bu kez çıplak bir öfke, bir arsızlık, bir açlık olarak görünür. Bugün kim İbrahim Tatlıses'in bir mahrumiyetin, bir dışlanmışlığın sesi olduğunu iddia edebilir? Ya da arabeskin dışlanmış taşranın müziği olduğunu? Ya da 80'lerde yaşanan cinsellik patlamasının, bastırılmış bir arzunun nihayet kendi adına konuşması olduğunu? Evet, geri dönen bir şeyler var, ama bunlar çoktan başka bir şeye dönüşmüş. Çünkü onlara, baskı ortadan kalkmadığı halde geri dönme imkânını veren tek bir şey var: Piyasa. Piyasanın baskısını ise geçmiş bütün baskılardan ayırt eden bir yön var. Ne kadar kaba ve ikiyüzlü olabilirse olsun, Kemalizmin taşraya uyguladığı baskı her zaman bir vaadi, modernleşme, medenileşme vaatlerini içinde taşıyordu. Bu, yalnızca Kemalizm gibi nispeten cılız sayılabilecek bir baskı aygıtı için değil, bütün geleneksel baskı aygıtları için de geçerli. Erkeklerin kadınlar üzerindeki baskısı, bir aşk vaadinin dışında tasavvur edilebilir mi?
Reklam
Bir kadın için en zor şey sevgisiz yaşamaktır.
Sayfa 136 - Agora
İnsan bir hata yaptığında, bu konuda mutlak gerçeği söylemedikçe, bununla yüzleşmedikçe iyileşemez.
☆Orhan Pamuk - Kar☆
Kars’ta yaşanan toplumsal gerçek genel seçimi de içeren bir lider saptama eylemidir. Seçim sözcüğünün kendisi özgür iradeyle iç içe olduğundan, dış mekânlarda erkekler arasında şiddet de içeren siyasal bir savaşım sürdürülürken iç mekânlarda kadınlar ölümle yaşam arasında seçimlerini yapmaktadır. Erkeklerin şiddeti dışa dönükken kadınlarınki öze, içe dönüktür.
Sayfa 147 - Ağustos 2020 - Notos Kitap
"Derin bir yara iziniz varsa, o bir kapıdır; eski, çok eski bir öykünüz varsa, o da bir kapıdır. Gökyüzünü ve suyu tahammül edemeyeceğiniz kadar çok seversiniz, o bir kapıdır. Daha derin bir hayatı, makul bir hayatı özlüyorsanız, o da bir kapıdır." Kurtlarla Koşan Kadınlar
Reklam
Kadınlar kendilerini saldırı yöntemiyle savunurlar
''toplumun", değişmezse öleceği bir noktaya geldiğinde değişir ancak. Şimdi bu aşamadayız; eğer kadınlar kıçlarını hızla kaldırmazlarsa hepimizin ölmesi işten bile değil.
Üstat çağı özetlemiş…
Belli bir bozgun yaşamışız Her şeye ölüm dadanmış sanki Kadınlar ki anne olmamak için direniyorlar Erkekler ki savaşmayı tümden unutmuşlar Çocuklar zaten hiç çocuk olmuyorlar Çocukluk kalkmış dünyadan gibi Her çocuk antik çağ filozoflarından bir kalıntı sanki.
Sayfa 102
Kadın cinayetlerinin nedeni!
Bir erkek, kadınlar tarafından reddedilmeye katlanamaz; çünkü kendi içinde de kendini reddedilmiş hisseder.
☆Orhan Pamuk - Kar☆
Türkiye’de, özellikle Batman’da ama genelde bütün yerleşim birimlerinde kadınların intihar etmesi (çoğunlukla da cinayetlerin intihar olarak gösterilmesi), intihara zorlanması, bu da olmuyorsa aile bireyleri tarafından açıkça öldürülmesi neredeyse her gün görülen bir olgudur. Töre, bedenine sahip çıkan kadını “fazla sık” banyo yaptı diye bile
Sayfa 133 - Ağustos 2020 - Notos Kitap
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.