Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
*~●。。。Ardından Shulamith Firestone adlı bir kadın mikrofona geçti ve saldırgan bir ton denedi: Yuhalama seslerini bastırarak, "İstersen konuşmaya yasadığın yerden başlayalım, bebek," diye haykırdı, "kapitalizm ve diğer izm'ler memleketinde baslamadı mı acaba? Çünkü biz kadınlar merak ediyoruz: Devrim hakkında söylediklerinin arkasında mısın, yoksa gücüne güç katmaya mı çalışıyorsun."
Sayfa 236 - Everest Yayınları Çeviren Özlem Sevim GayretliKitabı okuyor
Küresel kapitalizm çağında ütopyacı modernizmin yüce­lik tasarımı, başta öngörüldüğü biçimiyle olmasa da bütünüyle çözüşmüş modernizmin kaygılarıyla geride bıraktığı boşluklar, postmodern kültürün tüketim mantığınca en iyi biçimde gi­derilmiştir. Kapitalizmin evrenselleşmesine bağlı olarak kültür­le ekonomi alanları arasındaki geleneksel ayrımların ortadan kalkmasıyla kültür, her alana karışarak metalaştırma mantığına boyun eğer duruma gelmiştir. Postmodernizm bütün bunlarla yetinmeyip kültürü ekonomikleştirdiği oranda, ekonomiyi de­ğişik kültür alanlarına da bölme işlevini üstlenir.
Sayfa 140 - Ayrıntı Yayınları, 2013, 1.Baskı.Kitabı okudu
Reklam
Kapitalizm
Ülkemizi iyi tanıyan bir adamın "Size çeşitli ihtiyaçlar yaratmalıyız" dediğini duymuştum.
1791 Birinci evre devlete karşı kapitalizm evresidir. (...) 1891 O tarihteki kapitalizmin ikinci evresi, yani devlet denetimindeki kapitalizm başlar. (...) 1991 ... Devlet, ekonomiyi daha fazla yönetmek ve bu alana daha fazla karışmak istediği için giderek yönetmeyi istediği şeyi boğma noktasına geldi. Pazarı fazlaca ılımlılaştırma sevdası, devleti, pazarı felce uğratma noktasına getirdi.
Sayfa 337
Şayet ABD "üçüncü dünyalaşıyorsa", bunun hesabını bizzat hiperliberalizmden sormak gerekir.
Sayfa 227
Reklam
Şöyle yazar Nobel Ödüllü Maurice Allais: "Dünya artık, kumar masalarının tüm enlemler ve tüm boylamlar boyunca uzandığı geniş bir kumarhane oldu."
Sayfa 255
Kitapta geçen ve İslam coğrafyalarının Avrupa ülkeleri karşısındaki maddi zayıflığını anlatan şu cümle çok manidar. "Siz zengin olduğunuz için biz fakiriz" Bu cümle içinde Kapitalizm var, sömürgecilik var, emperyalizm var bir cümle ne kadar çok şey barındırabilirse işte hepsi bu cümleye sığabilir.
Ama anlamıyor bizim milletimiz
Kadın sanayiye girdiğinde işçi açığını kapatıp işsiz bir sınıfın oluşturulabilmesini sağlıyor.İşçi arzının artması maaşları düşürüyor.Düşen maaşlarla sermaye bir kişinin ücreti ile iki kişiyi üstelik daha uzun mesailerle çalıştırabiliyor.Kadın çalışınca ev içi ekonomi diye bir şey kalmıyor; ev bütünüyle dışarıya bağımlı hale geliyor. Kozmetikte estetiğe, konfeksiyondan hazır yemeğe, kreşlerden huzurevlerine kadar birçok sektör canlanıyor ve böylece kadın sermayeden aldığını hemen geri iade etmiş oluyor.Ancak bunlar geçmiş dönem kapitalizm eleştirileri.
Reklam
Kapitalizm iyi hayat anlatısına sahip değildir. Hayatta kalmayı mutlaklaştırır. Sermayenin artmasının ölümün azalması demek olduğu şeklindeki bilinçdışı inançtan beslenir. Sermaye ölüme karşı biriktirilir.
Ne var ki kapitalizm artık yeni bir kültürel mantık –post-modernizm– geliştirmiştir. Diğer bir deyişle, kültürel mantığın değişmiş olmasına karşın, temel ekonomik yapı kapitalizmin erken biçimleriyle tutarlıdır, yani hâlâ "modern"dir. Üstelik kapitalizm kendini korumak amacıyla kültürel bir sistem oluşturma gibi aynı eski hilelerine de devam etmektedir.
Faiz
İslâm, toplum arasındaki sevgiyi göz önünde bulundurduğu gibi, kişinin ahlakının temizliğine de önem verir. Ahlakı ve vicdanı olan birisi faiz yiyemez. Faizin yaygın olduğu herhangi bir toplumda da sevgi ve saygı diye bir şey kalmaz. Benden onu iki lira olarak geri almak için bana bir lira veren bir kişi, benim düşmanımdır. Hiçbir zaman ruhum ona ısınamaz ve kalbim de ona sevgi besleyemez. Oysa yardımlaşma, İslâm toplumunun temellerinden birisidir. Bu temeli faiz zayıflatır ve çökertir. İşte İslâm, bundan dolayı faizden tiksinir.
Kapitalizmin doğuşu:
Marx'ın savunduğuna göre, kapitalizm, köylülük topraktan koparıldığı ve “özgür” ücretli emekçi haline getirildiği zaman doğdu, çünkü sermaye ancak özgür ücretli emek çerçevesi içinde özgürce biriktirilebilirdi. Bu sürecin aldığı “klasik biçim”, ortak mülkiyete tabi toprakların çitle çevrilmesi sonucunda eski köylü yaşam tarzının yıkıldığı, sonra da eski köylülerin, hayat­ ta kalabilmeleri açısından zorunlu metaları satın alabilecekleri gerekli parayı kazanabilmek için, çalışma yeteneklerini satmak zorunda kaldıkları İngiltere'de gerçekleşti.
Kapitalizm sırf varlığını sürdürebilmek için bile sürekli hareket halinde olmak zorunda olan bir sistemdir. Sürekli ihlal onun özünde vardır. Başka hiçbir tarihsel sistem, özünde iyi olan insanın kolaylıkla ölümcül amaçlara yöneltilebileceğini bu kadar açık bir şekilde gözler önüne seremez.
Sayfa 33 - İletişim Yayınları / 6. Baskı 2022Kitabı okuyacak
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.