240 syf.
·
Puan vermedi
·
22 saatte okudu
HAKAN YÜCEL / KURBANLIK OYUN Nasıl okudum , nasıl bitti anlamadım . Bir solukta okudum ve bitirdim kitabı .
Hakan Yücel
Hakan Yücel
den okuduğum ikinci kitap
Kurbanlık Oyun
Kurbanlık Oyun
. Daha önce
Zifiriyet Fabrikası
Zifiriyet Fabrikası
isimli kitabını okumuştum . Yine kara mizah türünde kitabımız ama Kurbanlık Oyun kitabının mizah yönü daha ağırlıklı . Engin ve Birol ev arkadaşıdır ve daha sonra Engin'in abisinin bir takım sebeplerden ötürü kardeşine kendi yapıp gönderdiği yapay zeka robot Cevriye'nin de aralarına katılmalarıyla birlikte ev tımarhaneye döner :)) Hakan Yücel güldürmeyi çok iyi başarıyor . Kalemine sağlık . Türünün meraklısına tavsiye ederim .
Kurbanlık Oyun
Kurbanlık OyunHakan Yücel · İkinci Adam Yayınları · 20247 okunma
200 syf.
·
Puan vermedi
Neşe kalp içindir, hüzün ise çanta gibi sırtta taşınır. Hıdırellez Velibor Çoliç s. 134. Reenkarnasyon denilince birbirinden farklı yaşamlar, birbirinden farklı tecrübeler aklıma gelir. Bu durumun olup olmadığı tartisilsa da, Velibor okuyucu alır ve sürekli Reenkarnasyon geçiren Aslan Corelo üzerinden bize 100 yıllık bir Balkan tarihi anlatır. Aslan Corelo ,Aslan Bahtalo, Aslan Cavoro Bayramovic olur. Ruhlar degisir , mekanlar degisir, acılar hep aynı kalır. Romanların müzikleri eşliğinde Yugoslavya'yi gezer Balkanların parçalanması sürecine tanık olur toplama kamplarındaki insan manzaralarıni okuruz . Yaşananlar acı olsa da, Velibor bu olayları mizahı dille anlatır. Çoğu yerde gülümserken, o gulumsenin altında buruk bir acının olduğunu sezersiniz. Kara mizah ben buradayım der okuyucuya. Katmanlı bir metin Hıdırellez. Dikkat isteyen, fantastik dili olan, edebi anlamda doyurucu. Kültürel mozaik, aidiyet, kimlik, göç bu konular kitabin altındaki temalar. Ben çok sevdim. Okumak isteyenlere iyi okumalar dilerim.
Hıdırellez
HıdırellezVelibor Çoliç · Livera Yayınevi · 202255 okunma
304 syf.
·
Puan vermedi
Yazar insanların hayvanlar üzerindeki orantısız gücünü sorguluyor bu kitapta. İnsan kendini rahatlıkla diğer canlıların üstünde konumlandırıyor. Öyle bir üstünlük ki bu onları sınırsızca öldürme hakkını veriyor insanlara. 19. yy öncesine kadar hayvanlar ve insanlar dünyanın merkezindeler, insan ve hayvan arasında metaforik ilişkiler kuruluyor, Eski Yunan’da 12 ayın her birini bir hayvan temsil eder Homeros İlyada destanında savaş meydanında bir askerin ölümünü sonra da bir atın ölümünü aynı şekilde betimler. Kuramlar değişince insanlar ve hayvanlar arasındaki bu ilişki de değişti. Ruhu bedenden ayırıp, metaya dönüştürünce Bir makineye indirgendi hayvanlar da. İşte yazarımız bu dönüşümü, bu sınırları işliyor kitabında. “Gerçek yaşlandı ve bunadı; ne de olsa, her canlı organizma gibi kesinlikle aynı yasalara tâbi – yaşlanıyor… Apoptoz, maddenin yorgunluğu ve tükenmesiyle gelen doğal ölümdür. Yunancada bu sözcük ‘taç yapraklarının dökülmesi’ anlamına gelir. İşte dünya da taç yapraklarını döktü.” Diyor. Kitapta baş karakter astrolojiyle ilgilenen yaşlı bir kadın. Çevresinde “avcılık” adı altında zevk için hayvanları öldürenler için düzenli olarak polise şikayet mektupları yazıyor. “Deli kadın” diyorlar ona. Daha sonra avcılar birer birer ölü bulunuyor. Hayvanlar intikamını mı alıyor insanlardan? Mümkün mü bu? Bir polisiye, kara mizah romanı. Konu güzeldi, sizi bazı konularda düşündürtüyor ama anlatım oldukça basit ve sıradan. Kitaptaki tek edebi yan Blake’ten alıntılar. Bir daha okur muyum bu “Nobel ödüllü” yazarı? Okumam.
Sür Pulluğunu Ölülerin Kemikleri Üzerinde
Sür Pulluğunu Ölülerin Kemikleri ÜzerindeOlga Tokarczuk · Timaş Yayınları · 20201,888 okunma
152 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
Hayvan Çiftliği, George Orwell’in mecazi bir dille yazılmış, fabl tarzındaki siyasi hiciv romanıdır. Roman ilk olarak 1945’te Birleşik Krallık’ta yayımlandı. Hayvan Çiftliği George Orwell’in modern klasikler arasına girmiş ikinci ünlü romanı ve çarpıcı bir politik taşlamadır. Şimdiye kadar yazılmış en iyi sistem eleştirilerinden biri olan bu roman, özgürlük amaçlı bir devrimin nasıl tek adamlığa everilebileceğini gözler önüne serer. Fabl türünde yazılmış bir romandır. Amacı Rusya’da yaşanan Sosyalist devrimine gönderme yapmaktır. Bu yüzden iğneleyici ve sivri bir dil ile alay edilmiştir. Yazar George Orwell da sosyalist olmasına rağmen hikayesini bunun üzerine kurgulamıştır. Olaylar İngiltere’de bir çiftlikte insanların kurduğu sisteme karşı gelip ,daha eşit bir hayat için hayvanlar isyan edip başkaldırır. Eşitlikçi bir toplumu hedeflerken , çiftlikte ki domuzların bu yoldan sapıp insanlardan daha acımasız ve diktatör bir düzen kurması işlerin gidişatını değiştirir. Roman, Stalinizmin eleştirisidir. Kendisini her türlü totalitarizme karşı bir demokratik sosyalist olarak tanımlayan Orwell bu romanında SSCB’nin kuruluşundan itibaren meydana gelen önemli olayları kara mizah yoluyla ve mecazi bir dille anlatır.
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020248,1bin okunma
200 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Merhaba canlar... @pamukokumalar ın #nisandayeşilkapak etkinliği için seçimim #borisvian kaleminden #vebütünçirkinlikleröldürülecek kitabından yana oldu. Vian kalemiyle ilk kez tanıştım, o yüzden ne yazacağım konusunda biraz kararsızım aslında. Bilimkurgu okumaya olan tutkum malum, polisiye tutkumunda eksik kalır yanı yok fakat bu güzellik biraz daha farklı. Yazar hakkında araştırma yaparken yarı gerçekçi yarı delilik arasında kurguyu harmanladığını okumuştum. Doğruymuş Polisiye, kara mizah, yapay ortamlarda üretilen insanlar... Bunlar bir araya toplanınca sürükleyici bir anlatım çıkmış ortaya. Bitmeyen harekerlilikte cabası... Tüm bunlara rağmen sanki bir şeyler eksik gibiydi. Belki ilk kez okuduğum için, belki Amarika ile ilgili anlatımları bilimkurgunun önüne geçtiği için, belki de uçarı kara mizahı bu kurguya yediremediğim için... Emin değilim Başka bir anlatımını deneyimlemek üzere müsaade istiyorum Keyifli okumalarınız daim olsun... Kitapla kalın...
Ve Bütün Çirkinler Öldürülecek
Ve Bütün Çirkinler ÖldürülecekBoris Vian · İthaki Yayınları · 2022150 okunma
104 syf.
·
Puan vermedi
·
7 saatte okudu
Kitapla alakalı şunu söyleye bilirim ki seveni de var sevmeyeni de ben seven taraftarım. Bana nedense günümüzde yaşanılan bir olayın anlatılmayıp susulan kısımların yüzümüze tokat gibi çarpıtılması gibi geldi. Kara mizah olarak karşımıza çıkan kitap aslında bize gerçeklerden bahsetmekte. • Kitapla alakalı şunu söylemeyelim ki bir ailenin peş peşe dünyaya gelen hem zihinsel hemde bedenen engelli olan çocuklarıyla yaşam mücadelesini aktarmakta. Yazarın hayatından bahsetmekte olmasının yanı sıra hem düşündüren hemde hüzünlendiren bir hikaye olmuş. Bir çocuğun bakımı zorken birde 2 tane engelli çocuğa bakmak iki katı zor olur. Kitabı okumanızı tavsiye ederim. Ama sevip sevmemek sizin elinizde çünkü bazı kısımlar da bende sinirlendim
Nereye Gidiyoruz Baba?
Nereye Gidiyoruz Baba?Jean-Louis Fournier · Yapı Kredi Yayınları · 20093,056 okunma
312 syf.
·
Puan vermedi
1970'lerin İngilteresi
---Spoiler içerir--- Hanif Kureishi, 1954 doğumlu ve The Times tarafından savaş sonrası ilk 50 İngiliz yazar arasında gösterilen, pornografi yazarak kariyerine başlayan ve devamında tiyatro oyunu yazarak Oscar'a "Benim Güzel Laundrettam" ile aday gösterilen", 1985 yılında şöhrete kavuşmuş bir yazar. İlk romanı olan
Varoşların Buda'sı
Varoşların Buda'sıHanif Kureishi · Can Yayınları · 200142 okunma
382 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Edebiyatımızda doğu batı çatışmasının kara mizah ve ironiyle ele alındığı orijinal bir eser. Zaman kavramının metafor olarak doğuda nasıl algılandığı batıda ona nasıl bakıldığı üzerine kurgusu yapılan romanda akıcı, eğlenceli, sürükleyici, güldüren, düşündüren ve okuru büyüleyen bir dil kullanılmış. Puslu Kıtalar Atlası’daki fantastik kurgu tadı bu romanda da var ya da tam tersini söyleyeyim: Bu romanda olanı İhsan Oktay Anar da yakalamış. Yani öyküyü fantastik ve mizahi bir şekilde ele alma yönünden bahsediyorum. Diğer bir taraftan Ahmet Hamdi Tanpınar’ın 1960’larda işlediği bir konunun bugün bile orijinal olması onun Saatleri Ayarlama Enstitüsü’ne evrensel dokunuşu yaptığını gösteriyor. Tüm Türkiye’nin saatlerini belli bir ayarda tutacakları kocaman bir devlet kurumu, bir enstitü var. Boş beleş işlerle meşgul ettiğimiz kurumsal yozlaşma güncel bir konu değil mi :)
Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Saatleri Ayarlama EnstitüsüAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 202342bin okunma
240 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Kurbanlık Oyun, yazardan okuduğum ikinci kitap. Çok da aşina olmadığım kara mizaha karşı sempatimi ilk kitabıyla oluşturmuştu. Arada farklı türleri de okumak adına güzel bir girişimdi benim için. Yazardan okuduğum ilk kitap olan Zifiriyet Fabrikası'na oranla bu kitabında mizah unsurunun daha ön planda olduğunu düşünüyorum. Zaten kitap ismine bakılacak olursa Zifiriyet Fabrikası'nın karanlık yönü daha ağır basıyordu. İki kitabın kısa karşılaştırmasından sonra gelelim Kurbanlık Oyun'a. Hikayemiz yakın bir geçmiş olan pandemi döneminde geçiyor. Ana karakterimiz Engin, ev arkadaşı Birol ve insan olmayan biri Cevriye. Bu üçlünün bir apartman binasında başına gelen çok enteresan olaylarla dolu hayatından bir kesiti okuyoruz. Bu olaylar gerçekten tuhaftı demek istiyorum ama kitapta tuhaf olmayan bir şey zaten yoktu neredeyse. Merakla kendini okutan bir hikayesi var ve mizahla birlikte toplumsal, politik eleştirinin de hikayeye entegre edilmesi başarılıydı. Son olarak şunu söylemem lazım, günlük hayattaki normalle bu kitaptaki normal çok da örtüşmüyor. Absürt komedi veya kara mizah sevenler bu kitaba özellikle şans verebilir.
Kurbanlık Oyun
Kurbanlık OyunHakan Yücel · İkinci Adam Yayınları · 20247 okunma
356 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
ABD’deki eğitim ve adalet sisteminde yaşanan aksaklıkları farklı bir üslup ile ifade eden bir kitaptı. Fazlaca genital bölge ve boşaltım sistemi içeren ifadeler ve cümleler vardı. Bu da karakterimizin bu konuda bir takıntısı olmasına bağlanmış. Eğitim ve adaletteki aksaklıkları konu alan birden fazla kitap ve film olmasına rağmen yazarın böyle bir farklı bir üslup kullanması kitabı diğer bir eserlerden ayıran bir nitelik olmuş. Kara mizah sevenler için güzel bir eser. Sosyal hayatımızda ve mesleğim gereği okulda çok sık karşılaştığım akran zorbalığı kavramı kitapta bolca işlenmiş ve bu konuda bir farkındalık oluşturmuş diyebilirim. Üslubu başta biraz rahatsız etse de zamanla severek okuduğum bir kitaptı diyebilirim.
Tanrı
TanrıD.B.C. Pierre · Livera Yayınevi · 202214 okunma
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.