Şimdi yoksun
Seni dilediğim gibi düşünebilirim artık
Tutar ellerini öpebilirim uzun uzun
Kimseler ayıplayamaz beni
Yokluğunda seni nasıl sevdiğimi anlayamazlar
işte gözlerin, işte dudakların
Senin olan ne varsa karşımda duruyor
Ayaklarını dilediğim yere götürebiliyorum artık
Sevdiğim şarkıları söyletiyorum dudaklarına
Ve hoyrat ellerimle
Her gün
Güzellikten yana bir biçimi yoktu; onu gördük, ama bizi çeken bir görünüşü yoktu. Hor görüldü ve reddedildi, azap ve keder doluydu. O denli hor görüldü ki ondan yüz çevirdik ve ona değer vermedik. Aslında o bizim kederimizi sırtlamış, bizim azabımızı yüklenmişti. Oysa biz onu belalı, Tanrı'nın ezip cezalandırdığı biri olarak gördük. (Yeşaya 53:1-4)
Dolores Umbridge: Potter mı? Albus Potter? Öyle bir öğrenci yok. Hatta, Hogwarts'ta senelerdir bir Potter olmadı - sonuncusunun da sonu pek iyi olmadı zaten. Huzur içinde yatmasın, Harry Potter, daha ziyade ebedi keder içinde yatsın. Tam baş belası.
Depresyonu ortalama insanın üzüntü ve elem duygularından ayıran en önemli özellik, keder duygusuna karamsarlığın da eşlik etmesidir. Depresyona eğilimli kişi, olumsuzluklardan hiçbir zaman kurtulamayacağı inancını sürekli taşır.