Bir asır geçse de, bin devran dönse de değişmeyecek bu dünya. Adalet hep yarım, bazı kalpler hep kırık kalacak. Bazı başlar hep eğik kalacak, bazıları hep öksüz, bazıları hep yetim kalacak. Mevsimler geçecek, çiçekler açıp solacak ama bazı kalplere bahar hiç uğramayacak. Bazılarının da bunlardan hiç mi hiç haberi olmayacak. Böyleydi adaleti olmayan dünyanın kanunu. Böyleydi vicdanlarına perde çekenlerin hayatı.
Sayfa 48Kitabı okudu
Ve
artık bir şekilde yollarımız kesişse fena mı olur?
"Yürümek bile ne kadar zor, yaşamak ne kadar iğreti bir eylem, gelecek nasıl korkunç ve geçmiş neden üzerimize atlayıp hareket etmemizi zorlaştıran bir karabasan gibi... Kırık bir vazoyum sanki ne bir güzelliğe ne de bir işleve sahibim. Kendime dahi yabancılaşmışım bunca zaman. Neden ve niçinler ile geçen insan yaşamı, kaygı üretip duran zihin ve acı pompalayan kalpler...
Sayfa 232Kitabı okudu
Kırık kalpler
Telafisi en güç şey dikkatsizlik sonucu kırılan kalplerdir. Iş işten geçtiğinde bütün mazeretler tedavülden kalkar...
Rebecca : “Belki çiftlerin evlenmek için birbirlerine delicesine âşık olmaları gerekiyor.”
Theo : “Ama o ‘delicesine aşk’ sonsuza dek sürmüyor. İlişkinin başka hislerle de desteklenmesi lazım. Tıpkı ‘olgunluk’ gibi.”
Hayatta kalmak için yapılacak tek şey var bu kırık kalpler denizinin ortasında, iyi bir arkadaş bulmak ve iyi bir arkadaş olmak. Sana en çok benzeyenle kol kola savaşmak dünyaya karşı. Başka kimsen yok çünkü.
Doğan Kitap 1. baskıKitabı okudu
