Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Beni sevmeni istiyorum, günlerimin sonuna kadar beni sevmeni istiyorum. Şairin acılı düşüncelerini sevdiği gibi beni sevmeni istiyorum. Bir gezginin, suya kalmadan önce yüzeyinde kendi yansısını gördüğü o temiz su kaynağını hatırlaması gibi; Bir annenin gün ışığını görmeden rahminde ölen çocuğunu hatırlaması gibi, beni hatırlamanı istiyorum! Bağışlandı haberini almadan önce ölen bir mahkûmu düşünen iyi kalpli bir kral gibi beni düşünmeni istiyorum.
Sayfa 39 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Bir kadının kalbi ne zamanla ne mevsimlerle değişir. Bir kadının kalbi uzun süre can çekişir ama asla ölmez. Bir kadının kalbi erkeğin savaşmak ve orada kıyım yapmak için seçtiği bir tarla gibidir. Ağaçlarını söker, otlarını yakar, kayaları kanıyla kirletir, toprağını kafatasları ve kemikler eker, ama bu tarla yine dingin ve uysal kalır, zamanın sonuna kadar ilkbaharlar, sonbaharlar gelip geçer bu tarlanın üstünden!
Sayfa 38 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Bir ihtiyarın kırışık yüzünde parlayan tek bir damla gözyaşı, genç bir adamın gözkapaklarından dökülen bütün yaşlardan daha dokunaklıdır, çünkü bu gözyaşı yıpranmış bir yürekten gelir.
... aşkın mevsimlerin yardımı olmadan tomurcuklanıp açan tek çiçek olduğunu bilmiyorlar.
Pek çok şey kendini açık etti bana: şimdi hiçbir şey ilgilendirmiyor beni. Sevdiğim hiçbir şey yaşamıyor - nasıl sevebilirim ki batı kendimi? 'Yaşamak, arzuladığıın gibi ya da hiç yaşamamak': - bunu istiyorum, bunu ister en ermiş olan da. Ama ne yazık! Nasıl olabilir ki b e n i m hala - arzum? Var mı b e n i m - hala bir hedefim? B e n i m yelkenimin yöneldiği bir liman var mı? İyi bir rüzgar mı? Ah, ancak n e r e y e gittiğini bilen, bilir hangi rüzgarın iyi ve uygun rüzgar olduğunu. Ne kaldı bana geriye? Yorgun ve şımarık bir yürek; huzursuz bir istem; titrek kanatlar; kırık bir omurga. Bu k e n d i yurdumu arayışım: ey Zerdüşt, bilir misin ki b e n i m felaketimdi, kemirip bitiriyor bu beni. 'Nerede - b e n i m yurdum?' - Bunu sordum ve aradım durdum, ama bulamadım. Ey sonsuz Her yer, ey bengi Hiçbir yer, ey bengi - Boşuna! "
Sayfa 277
Acılı bir ruh, yabancı bir diyarda yakınlarından biriyle karşılaşan bir yabancı gibi, kendine benzeyen, aynı duyarlığı paylaşan bir başkasıyla birleşince huzura kavuşur.
Sayfa 19 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Cahillik hiçliğin beşiği, hiçlik de kaygısızlığın yatağıdır, denir ya... Bu, yer yüzünde ancak ölü bedenler için doğrudur. Cahillik, gerçek ve sağlam bir duyarlılıkla birlikte olduğunda, ölümden de acı olur.
Işık bir lamba için neyse kadın,bir ülke için odur.Eğer lambanın yağı bitmek üzereyse ışığı sönmez mi?
Kızıl pandaKitabı okudu
88 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Susmak konuşmaktan daha ağır değil midir? Diyor kitabında
Halil Cibran
Halil Cibran
Kırık Kanatlar
Kırık Kanatlar
Acımasız toplum yapısının kıskaca aldığı bir aşkın öyküsü anlatılmaktadır. Derinden etkileyen etkisi uzun süre geçmeyecek bir kitap. Çok severek okudum. Herkese naçizane tavsiye ederim. Şimdiden keyifli okumalar dilerim. Değerli çevirisi için Kenan Sarıalioğlu’na
Kırık Kanatlar
Kırık KanatlarHalil Cibran · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20189,5bin okunma
Hayat bizi öldürürse, ölüm de yeniden hayata döndürecektir.
Sayfa 38 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Ben bugün hiç bilmediğim yeni bir hayatın eşiğindeyim. Düşmemek için el yardımı ile yürüyen bir körüm.
Sayfa 37 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
İnsanlığın yorulmak bilmeyen gücünü ve evrenin görkeminin mutluluk ve hayranlıkla gözlemleyen ruh, şimdi mutsuzluk ve sefalet manzarasından acı çekiyor. O sevgi günleri ne kadar da güzeldi; bu kaygı gecelerine kadar da korkunç!
Sayfa 34 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Kızları evlenirken ana babanın yaşadıkları derin hüzün, oğullarının düğünündeki büyük sevincin tam zıddıdır; Çünkü oğul evlendiğinde aile yeni bir üye daha kazanırken, kız evlendiğinde bir üyesini yitirmiş olur.
Sayfa 32 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Aşk manevi bir kaynaşmanın meyvesidir
"Aşkın uzun bir dostluktan ya da sürekli bir ilişkiden doğdunu sanmak yanlıştır. Aşk manevi bir kaynaşmanın meyvesidir. Eğer bu kaynaşma bir anda olmazsa değil bir yılda, bir yüzyılda bile oluşmayacaktır."
Bir ihtiyarın kırışık yüzünde parlayan tek bir damla gözyaşı, genç bir adamın göz kapaklarından dökülen bütün yaşlardan daha dokunaklıdır, Çünkü bu gözyaşı yıpranmış bir yürekten gelir.
Sayfa 29 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.