Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

nowhere

nowhere
@kissmebeforeflight·Bir kitabı okumaya başladı
Teklif - Sayı 6 (Kasım 2022)
Teklif - Sayı 6 (Kasım 2022)Teklif Dergisi
9.1/10 · 18 okunma
Reklam
108 syf.
·
Puan vermedi
·
53 günde okudu
Muhtelif Evhamlar Kitabı
Muhtelif Evhamlar KitabıÖmür İklim Demir
8.2/10 · 7,3bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Duygusal Durum Raporu 16
31.03.24-03.09 Bugün resmen 1 yıl 1 ay oldu. Konuşmuyoruz. Özlemiyorsun. Şu an hissettiklerim öncekilerden farklı. Bu sabah uyandığımda özlediğimden değil dayanamadığımdan ağladım. İlk kez bu kadar yoğun hissettim tükenmişliği. Bunca zaman sadece seni hissetim içimde, artıksa yorgunluk sökün etti. Tükenmişlik. Kimsin sen? Neden bu kadar acı
Anı
Dipnot 2: Yukarıdaki analitik analizle yetinemeyeceğim maalesef. “Bir dostun varlığı güzeldir ancak önemli olan onsuz da yaşayabilmektir” derler, bu özelliğimin çalındığını hissediyorum. Rapor standartlarından sapmadan istatistiksel olarak devam etmem gerekirse; bu sene yaşadığım dört bin iki yüz yetmiş üç kahkaha, on iki bin yedi yüz on altı tebessüm, yüz dokuz buluşma ve kayıtlara geçememiş sayısız habersizce düşünülme, belli etmeden arkasını kollama, yapılıp denize atılan iyilikler bu takımdan birilerinin borç exceline eklenmeli. Etmek istediğim daha çok teşekkür var ama az gelişmiş bir cümle kurmadan edemeyeceğim: takımdan birçok insanı tanıdığım için çok sevindim, kendi çapımda.
Reklam
Akli olan eylemlerin doğallıkla ve hücum edercesine gerçekleştiği özgürlüğün bu haline, Cahız isar demektedir. İsar akli olana muhabbet duymak anlamına gelir.
Sayfa 136Kitabı okudu
nowhere tekrar paylaştı.
“Oysa, eğer bir insan diğerlerini küçümsüyorsa,aslında küçümsenmekten korkan ve kendisini küçük gören biridir.”
Duygusal Durum Raporu 15
09.02.24-04.03 Her gece seninle konuştuğumu hayal ediyorum. Hayalinle uyuyorum. Bir zamanlar gerçeğini yaşadığıma inanamayarak. Nasıl yaşadık bunları? Nasıl şanslıymışım sana dokunurken, sana değdiği için ne kadar kıymetli dudaklarım. Şimdi sisli bir perdenin arkasında sanki seninle her anım. O gece dudaklarımız buluşup da ayrıldığında “Hadi bunu 350 kez daha yapalım.” dedim ya hani, sonra saymaya başladın durmadan beni öpüp. 200lerdeyken o kadar uzundu ki öpüşmelerimiz nefes alamamaya başlamıştım. Bunların hayal olmadığına kendimi ikna edemiyorum. Beni kucaklayıp kaldırdığın o dakika benim kurmacam mı? Gözlerine doya doya baktığım o günler kalbimin avuntusu mu yoksa? Hiç okşamadıysam saçlarını nasıl elimde gölgesi hala. Neden biçareyim anlıyorum. Neden bedbahtım bu kadar, şimdi daha iyi görüyorum. Ben senin doz aşımına uğramışım. İlk seferinden komaya girmiş sonraysa hiç sahip olamamış bir bağımlıyım. Neden bitti? Neden sen de sevemedin beni. Çarem yok. Cevabın yok. Özlüyorum. Ağlıyorum. Kahroluyorum. Bir bilsen, bir görsen… Olmayacak duaya amin diyorum her gece. Sonbaharlar geçti diye sevinemeden kışlarım geldi. O yaz hiç hiç gelmedi. Senin hayalin tek yarim. Çünkü biliyorum, senden bana yar olmaz. Olsa vefakar olmaz. Bense bir zavallı bağımlı, ne yapsa bahtiyar olmaz.
“Sigara?” diye sordu İhsan. “Teşekkür ederim, bıraktım. Şimdi yine başlarsam…” İhsan, Melda’nın burnunun üst dudağına, üst dudağının alt dudağına, alt dudağının çenesine yaptığı kırılgan gölgeye baktı. “… en güzeli hiç başlamamak.”
“… Yoksa hiç adetim değil, bekletmek böyle.” “Sorun değil.” dedi İhsan, “Gelip geçenleri izledim.” Sigara tutan eliyle dışarıyı işaret etti, “Neyse ki hiç bitmiyorlar.”
Reklam
Diğeriyse cam kenarında sigara içerek dışarıyı izliyordu; birini bekleyenlerin tekilliğinden çok, kimseyi beklemeyenlerin yalnızlığı sinmişti üzerine.
Umudunu gerçekten yitirmiş her insan gibi doğduğum şehre geri döndüm.
Evliliğimiz ilk başlarda çok güzeldi. Reklamlardaki aileler gibi mutluyduk. Kahvaltılarda gülüyor, pazar günleri gazete kavgası yapıyorduk. Ama zamanla Figen’e ait her şey, Emel’i anımsatan bir başka şeye dönüştü. Figen’in elleri, gülüşleri, hatta gözleri bile değişti. İkimizin de sarhoş olduğu bir gece, Figen’e Emel diye seslendim. İşte o an sonsuzluğa doğru uzayan bir sessizliğin altında kaldık. Kolları boynumdaydı, yavaş yavaş açıldı. Emel’in kim olduğunu sordu. Saatlerce anlattım. ‘Ya bir gün gelirse?’ dedi, ‘Gelmez’ dedim, ‘Gelirse ne fark eder?’ diyemedim. Bu olaydan sonra evimiz bir daha eskisi gibi olmadı. Figen her gece bekledi. Binlerce sigara içti. Emel çıkıp da gelecek ve her şey sona erecek diye huzursuzca dolandı. … İki yıl sonra boşandık. ‘Bir başka kadın için boşanıyoruz hakim bey’ demişti mahkemede.
172 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.