Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

12 Eylül Günleri

Melih Perçin

12 Eylül Günleri Sözleri ve Alıntıları

12 Eylül Günleri sözleri ve alıntılarını, 12 Eylül Günleri kitap alıntılarını, 12 Eylül Günleri en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Âh cektiren bir biyografi
Muhsin Yazıcıoğlu Ataları, Erenler diyarı Horasan'dan Antakyaya, oradan da, 1600'1ü yılların başında, Sivas'ın Şarkışla ilçesi Elmalı Köyü'ne yerleşti. 1954 yılında, köyün ilk kurulan evinde dünyaya geldi. İlkokulu köyünde okudu. Orta öğrenimini Şarkışla' da tamamladı. Lise yıllarında "Genç Ülkücüler Teşkilatı"nda aktif görev aldı. 1971 'de Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi'ni kazandı ve buradan veteriner hekim olarak mezun oldu. 12 Eylül 1 980 öncesi Ülkü Ocakları Derneği ve Ülkücü Gençlik Derneği Genel Başkanlığı görev­lerinde bulundu 30 Ocak 1981 'de tutuklanarak Mamak Askeri Cezaevi 'ne konuldu. Daha sonra beraat edeceği bir davadan, haksız yere yaklaşık 6,5 yıl tutuklu kaldığı cezaevinden, ancak 8 Nisan 1987 tarihinde tahliye olabildi. 1988 yılında MÇP'ye girdi. 1991 seçimlerinde Sivas Milletvekili oldu. MÇP' den ayrılarak 1992 yılı 7 Temmuz'unda bir kısım mil­letvekili arkadaşlarıyla birlikte bir umut olarak "Yeni Oluşum Hareketi'ni başlattı. Bu hareket, 31 Ocak 1993 yılında "Büyük Birlik Partisi" adı altında T ürk siyasi hayatında kendi yerini aldı. Halen, Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı, evli ve iki çocuk babasıdır. "Yeni. Bir Dünya için Yeni bir Türkiye" adıyla görüşleri kitaplaştırılmıştır.
Mamak'ta bulundukları sırada, bunca zulme rağmen İnsan Hakları Derneğinden, Avrupa Parlamentosundan, Uluslararası Af Örgütünden temsilcilere yaptıkları bütün görüşmelerde "Türk devleti işkence yapmaz." şeklinde cevaplar verdiklerini de anlatan Yazıcıoğlu, " Bunları söylerken devletin yönetimini ellerinde tutan insanların işkencelerden habersiz oldukları kanaatinde değildik. Fakat devleti zor duruma sokup millet olarak zarar görmek istemedik. Kol kırılır, yen içinde kalır dedik. Buna karşılık, karşılıksız sevenlerin mutsuzluğu içinde hep darbeler yedik. İnanç ve ibadetlere karşı da birtakım uygulamalar olunca, sanıyorum tepkiler fiiliyata döküldü." Dedi
Sayfa 19 - yüzdeiki yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Hiç şüphesiz en büyük dava adamı bir defa Peygamber Efendimiz (s.a.v) yani o da bir dava adamıdır. Ona ne demişler, sana Mekke'nin emirliğini verelim, en güzel kızlarını verelim, sana imkanlar verelim. Hayır, bir elime ay'ı, bir elime güneşi verseniz ben davamın peşindeyim demiş. O kendine göre almış olduğu bir misyonu var ve gereğini yapmıştır.
Muhsin Yazıcıoğlu
Muhsin Yazıcıoğlu
Hiç şüphesiz en büyük dava adamı bir defa Peygamber Efendimiz (s.a.v) yani o da bir dava adamıdır. Ona ne demişler, sana Mekke'nin emirliğini verelim, en güzel kızlarını verelim, sana imkanlar verelim. Hayır, bir elime ay'ı, bir elime güneşi verseniz ben davamın peşindeyim demiş. O kendine göre almış olduğu bir misyonu var ve gereğini yapmıştır.
Muhsin Yazıcıoğlu
Yeni nesillere tavsiyem; gelin birbirimizin farklılıklarını değiştirmeden, birbirimizin farklılıklarına tahammül ederek Türkiye için projeler geliştirin. Türkiye için düşünün, tartışın, münakaşa edin ama hücreleri paylaşmak yerine; bu cennet gibi ülkenin nimetlerini ve zahmetlerini adaletli bir biçimde paylaşmanın, birlikte yaşamanın yollarını arayın.
MUHSİN YAZICIOĞLU
Röportajcılar: 2.5 metrekare içinde bir hücre, yaşamayanın tahayyül dahi edemeyeceği bir ortam. Bu ortamda geçen 24 saatinizi bize tasvir edebilir misiniz? Muhsin Yazıcıoğlu: Hücrede kaldığımız dönemde, öncelikle hücrenin iç hukukunu belirlerdik. Dedim ki "mesela benim ibadete ihtiyacım var, sizin de volta atmaya ihtiyacınız var.
Reklam
Ya kendi inançlarımızı reddecek ya da Türkiye Cumhuriyeti Kanunları'na göre suçlu düşmüş olacaktık. İnançlarımız uğrunda yaptığımız fedakarlıktan dolayı pişmanlık duygusu içinde değiliz
Muhsin Yazıcıoğlu
Muhsin Yazıcıoğlu
NTV: Mücadele ettiğiniz solcularla yedi-sekiz yıl aynı koğuşları paylaşacağınız aklınıza gelir miydi? Muhsin Yazıcıoğlu: Hayır, o aklımıza gelmezdi. Onu kabul etmemiz de mümkün değildi. Ama 12 Eylül duvarına tosladık. Sokakları paylaşamayanlar, mahallelere sığmayanlar, şehirleri bölüşemeyenler, hatta Türkiye'ye birbirini sığdıramayanlar, 2.5 metrekare hücreye sığdılar. 2.5 metrekare hücrede birlikte yaşama imkanı bulduk. Orada bir hukuk kurduk ve yaşadık.
1999 yılında benzine % 1.59 mazota % 1.62 zam gelmiştir. Son üç ay içerisindeki yapılan zamlar direk piyasaya yansıyanlar bu ilan edilen enflasyon oranlarıyla orantılı değildir. Zaman zaman işte benzinden %2 indirim yapıyorlar, bu da garibin eşşeğini kaybettirip Allah buldururmuş ki sevinsin diye buna benziyor. % 1.59 zam yapmışsınız, geri bunun 2 gramını geri almışsınız sırtına % 1.62 yük yüklüyorsunuz ama 2 gramını geri alıyorsunuz, rahatlatmış gösteriyorsunuz, bu doğru değil.
Sayfa 106Kitabı okudu
Bugün enflasyonun düştüğü, ekonominin iyiye gittiği, piyasanın rahatladığı çok şükür her türlü bolluğun olduğu gibi iddialarda bulunan siyasile­rimizi, bazı yazarlarımızı her şeyin elinde hiçbir şeyin eksik olmadığı ayrıcalıklı kesimleri ben Anadolu'ya davet ediyorum. Gelsinler bizim gibi halkın içinde gezsinler, masa başında siyaset yap­masınlar masa başında piyasa araştırmaları yap­masınlar, masa başında ekonomik dengeleri kura­cak anketler bir takım diyaloglar oluşturarak masa başında ürettikleriyle Türkiye'nin ekonomik tablosunu çıkartmasınlar. Gelsinler buraya benim gibi gezsinler, köye gitsinler, pazara gitsinler, sıradan insanlarla kucaklaşsınlar. Köylünün gözünün içine baksınlar, orada çaresizliğin, ezilmişliğin, yoksulluğun resmini göreceklerdir.
409 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.